Mahkemesi : Balıkesir İş MahkemesiTarih : 13.12.2006No : 831-1303 Davacı murisinin ilk kesinti tarihinden son kesinti tarihleri arası Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti ile sigortalılık başlangıç tarihinin bu şekilde düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlerle davalı kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava davacı, murisinin sattığı ürün bedelinden ilk Bağ-Kur prim kesintisinin yapıldığı tarihi takip eden ay başından 1.5.2001 tarihine kadar , 2926 sayılı Yasaya tabi tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitini istemiştir Mahkemece davacı murisinin 01.06.1995 tarihinden 01.05.2001 tarihine kadar tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tespitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan p. e. İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Ş. Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır. Yapılan incelemede davacının eşinin 15.08.2001 tarihinden beri Ziraat Odasına kayıtlı kaydının olduğu , Tarım Kredi Kooperatif kaydının olup olmadığının araştırılmadığı tapusuz zirai arazisinin bulunduğu Ziraat Bankası’ndan kredi alıp almadığının sorulmadığı, davacının sattığı ürün bedelinden ilk prim kesintisinin 30.05.1995 tarihinde yapıldığı, 1999, ve 2001 yıllarında kesintinin bulunduğu ,1997 yılında ürün teslim edilmiş olmasına rağmen kesinti yapılmadığı,1996,1998,2000 yıllarında ise ürün teslim edilmediği görülmektedir. Mahkemece ürün tesliminin ve kesintinin bulunduğu 1.06.1995-30.12.1995, 01.01.1997-31.12.1997, 01.1.1999-31.12.1999, 01.01.2001-01.05.2001 tarihleri arasındaki dönem yönünden verilen tespit kararı yerinde ise de; prim kesintisinin bulunmadığı ve tarımsal faaliyetin kanıtlanamadığı 01.01.1996-31.12.1996, 01.01.1998-31.12.1998, 01.01.2000-31.12.2000 tarihleri arasındaki döneme ilişkin istemin kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Yapılacak iş davacıya ihtilaf konusu olan 01.01.1996-31.12.1996, 01.01.1998-31.12.1998, 01.01.2000-31.12.2000 tarihleri arasındaki dönemde eşinin ürün satışı yaptığı kişi, kurum ve kuruluşları açıklattırmak bu kişi, kurum ve kuruluşlardan ürün bedelinden prim kesintisi yapılıp yapılmadığını sormak, yapılmış ise belgelerini getirtmek, zirai amaçlı kooperatiflerde kaydının bulunup bulunmadığı araştırılarak, bulunması halinde kayıt tarihlerini gösteren belgeleri getirtmek ve varsa zirai amaçlı banka kredisi kullanıp kullanmadığının araştırılıp tüm deliller bir arada değerlendirilerek sonuca gitmektir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.