Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7106 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 7315 - Esas Yıl 2006
Mahkemesi : İstanbul 4. İcra MahkemesiTarihi : 30.11.2005No : 484-1348Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı (alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davacı kendisine ait olan ev eşyalarının kocasının borcundan dolayı haczedildigini, ancak kocası ile birlikte oturmadıklarını ev eşyalarının mülkiyetinin kendisine ait olduğunu ileri sürerek İİK’ nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istikak davası açmıştır .Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; bu karar Dairemizin 27.09.2004 tarihli ilamı ile davacı ile borçlunun haciz yapılan evde birlikte oturulup oturulmadığının açıkca ortaya konulması icin araştırmaya yönelik olarak bozulmuştur.Bozma doğrultusunda yapılan araştırmalar sonucunda borçlunun her ne kadar resmi işlemlerinde haciz yapılan bu adresini kullanmadığı görülmüş ise de; sunulan belgelerin tamamı borç doğumundan sonraya ilişkindir. Öte yandan haciz tutanağında imzası bulunan ve apartman görevlisi olan M. D.’nin alınan ifadesinde, davacı ile borçlunun evlendikten sonra haciz adresinde birlikte yaşadıklarını belirttiği anlaşılmaktadır.Bu deliller karşısında davacı ile borclu eşin haciz yapılan ev adresinde birlikte oturdukları ispatlandığından İİK’nun 97/ A maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. Bu yasal karinenin aksinin kesin ve güçlü delillerle ispatlanması gerekmektedir.Davacı 3. kişi eşyaların mülkiyetinin kendisine ait olduğuna dair hiçbir mülkiyet belgesi ibraz etmemiş sadece önceki evliliğinden edindiğine ilişkin tanık ifadelerine dayanmış isede, bu ifadeler ispata yeterli olmayıp hükme esas alınacak nitelikte değildir.Bu nedenlerle davacı 3. kişinin davasının reddi gerekirken varsayıma dayalı olarak davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.O halde davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı (Alacaklı)'ya iadesine, 27.6.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.