Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7084 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 8177 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi : Eskişehir İş MahkemesiTarih : 02.05.2006No : 848-386Davacı, evlat edindiği B.N. 'un sağlık karne ve sağlık hizmetlerinden faydalanabileceğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davalı Kurumdan yaşlılık aylığı almakta iken vefat eden eşi H. Ü.’dan dolayı ölüm aylığı alan davacının, evlatlığı N. ’un da sağlık yardımlarından yararlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, bu sonuç usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Yasa’nın "Eş ve Çocuklara Sağlık Yardımı Yapılması" başlığı altındaki 35. maddesi uyarınca “Sigortalının eşi ve geçindirmekle yükümlü olduğu çocukları, hastalıkları halinde, bu kanunun 33 üncü maddesinde belirtilen sağlık yardımlarından, 34 üncü maddede yazılı süreleri aşmamak üzere, yararlanırlar. ….. Sigortalının eşi ile geçindirmekle yükümlü olduğu çocuklarının yukarıda belirtilen sağlık yardımlarından yararlanabilmeleri için, sigortalının, hastalığın anlaşıldığı tarihten önceki bir yıl içinde en az 120 gün hastalık sigortası primi ödemiş olması şarttır.” Madde metninden de açıkça anlaşıldığı gibi hastalık yardımından sigortalının “eş ve geçindirmekle yükümlü olduğu çocukları” yararlanabilir. Somut olayda, davalı Kurumdan yaşlılık aylığı almakta iken 8.10.2002 tarihinde vefat eden eşi H.Ü. ’dan dolayı 506 sayılı Yasa’nın 66/A maddesi uyarınca davacıya ölüm aylığı bağlandığı, davacının ise tek başına, eşi vefat ettikten sonra Eskişehir 1.Aile Mahkemesi’nin 29.1.2004 tarih ve 2003/181 Esas, 2004/97 Karar sayılı ilamıyla 14.9.2002 doğumlu Nur Köymen’i evlat edindiği ve bu kararın 13.2.2004 tarihinde kesinleştiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Medeni Kanun’un 314. maddesi uyarınca “Ana ve babaya ait olan haklar ve yükümlülükler evlât edinene geçer. Evlâtlık, evlât edinenin mirasçısı olur. Evlâtlık küçük ise evlât edinenin soyadını alır. Evlât edinen isterse çocuğa yeni bir ad verebilir. E. Olan evlâtlık, evlât edinilme sırasında dilerse evlât edinenin soyadını alabilir…” Görüldüğü gibi evlat edinme halinde sadece evlat edinen ile evlatlık arasında bir hukuksal nesep bağı kurulmaktadır. Diğer bir anlatımla evlatlık sadece evlat edinenin mirasçısı olur. Somut olayda evlatlık, davacının murisi olan eşi H.Ü. ’ın vefatından sonra, davacı tarafından evlat edinilmiş olduğundan, sadece davacının mirasçısı olur ve 506 sayılı Yasa hükümlerine göre “eş ve geçindirmekle yükümlü olduğu çocuklardan” olmadığı için sağlık yardımlarından H.Ü. dan dolayı yararlanması mümkün değildir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı SSK vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.4.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.