Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 707 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5698 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, davalılardan işverene ait işyerinde 1.7.1996-26.8.2006 tarihleri arasındaki çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A RDava, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 01.07.1996 olduğunun tespiti ile 01.07.1996-26.08.2006 tarihleri arasında davalı işyerinde geçen ve Kuruma kayıt ve tescil edilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece,askerlik terhis tarihinden önceki dönem bakımından hizmet tespiti istenilen sürenin sonu itibariyle davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığından ve mahkemenin 2007/556 esas sayılı dosyasında tespit edilen hizmet süreleri karşısında davacının eksik hizmet süresinin kalmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/8. maddelerine göre Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 01.01.1998-28.02.1999 tarihleri arası davalı ...ye ait “....” sicil sayılı işyerinden Kuruma bildirilen hizmetlerin varlığı anlaşılmaktadır.Davacının bir kısım çalışmalarının Kuruma bildirilmesi nedeniyle kesintisiz çalışmanın varlığı halinde hakdüşürücü süreden bahsedilemez.Davacının çalıştığını iddia ettiği (01.07.1996 tarihinde) sigortalılık başlangıç tarihininden itibaren çalıştığı kanıtlanır ise davacının talebi hakdüşürücü süreye uğramayacaktır. Bu nedenle işin esasına girilerek delilleri topladıktan sonra hakdüşürücü süreyi değerlendirmek ve elde edilecek sonuca göre olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçeyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 22.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.