Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7057 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 25377 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.K A R A RDosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,Dava, davacının 2.7.2008-18.10.2010 tarihleri arasında davalı yanında hizmet akdine dayalı olarak geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmişse de, eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına davalı tarafından düzenlenmiş 2.3.2010,18.10.2010 tarihli işe giriş bildirgilerinin Kuruma verildiği, davalı işyerinden Kuruma 2.3.2010-18.10.2010 tarihleri arasında bildirim yapıldığı, dönem bordrolarının alındığı ancak 23.1.2010 2010/3. aydan itibaren davalı işyerinin 506 sayılı Yasa kapsamına alınması nedeni ile nizalı dönemin tamamına ilişkin bordro bulunmadığı, kayıtlara geçen işyeri tanığı bulunmadığından komşu işyeri tanıklarının tespiti hususunda zabıta araştırması yapılmadığı gibi dinlenen tanıklar davalı işyeri çalışanı olduğunu beyan etmesine rağmen işyeri çalışanı olup olmadığının tespiti hususunda hizmet cetvelleri alınmadığından kayıtlara geçen tanık olup olmadığının tespit edilemediği, bu haliyle de davacının çalıştığı sürelerin tespit edilemediği anlaşılmaktadır. Yapılacak iş; mahkemece tanık olarak dinlenen kişilerin hizmet cetvelleri celbedilerek, nizalı dönemde davalı işyerinde çalışmalarının olup olmadığını tespit etmek, çalışmalarının olmadığının tespiti halinde nizalı döneme ilişkin bordrolar bulunmadığından SGK ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek, gerekirse dinlenen tanıkların hizmet cetvelleri alınarak nizalı dönemde komşu işyerlerinde çalışmalarının olup olmadığı tespit edilip, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek ve davacının işe giriş ve çıkış sürelerini net belirlemek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2,6,9 ve 79/10 maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ...'na iadesine, 02/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.