Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 3265 - Esas Yıl 2007
MAHKEMESİ : Karaman İş MahkemesiTARİHİ : 21/11/2006NUMARASI : 2005/87-2006/194Davacı, 15.10.1986-5.12.1986 yılları arasındaki fiili çalışma ve sigortalılık hizmetlerinin bulunmaması ve gerçeği yansıtmaması nedeniyle iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davacı, 15.10.1986-5.12.1986 tarihleri arasındaki Sosyal Sigortalar Kurumu'na tabi çalışmasının iptalini istemiş, istem Mahkemece Kabul edilmiştir.Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının 1.5.1986 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescilinin yapıldığı, tarım Bağ-Kur sigortalılığının devamı sırasında 15.10.1986-5.12.1986 tarihleri arasında 35 günlük Sosyal Sigortalar Kurumu'na tabi çalışmasının bulunduğu, bu çalışması nedeniyle 2926 sayılı Yasa'nın 6. maddesi uyarınca Bağ-Kur'un, davacının tarım Bağ-Kur sigortalılığının 15.10.1986 tarihinde sona erdirdiği, davacının bu davayı açmaktaki maksadının, 15.10.1986-5.12.1986 tarihleri arasındaki SSK.'na tabi çalışma süresinin iptalini sağlayarak tarım Bağ-Kur sigortalılığının devam etmesini gerçekleştirmeye yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda öncelikle davanın Bağ-Kur'un hak alanını da ilgilendirilmesi nedeniyle Bağ-Kur'un davaya dahil edilmesi ve dava hakkındaki görüşlerinin alınması aynı şekilde işyerinden yaptığı bildirimlerin tümüyle iptali talep edildiğine göre işverenin de davaya dahil edilmesi ve beyanının alınması gerektiğinin düşünülmemesi, öte yandan dosyadaki mevcut SSK belgelerinden davacının R. S. işyerine girdiğine ilişkin sigortalının ve işverenin imzalarını taşıyan 15.10.1986 tarihli işe giriş bildirgesinin usulüne uygun olarak Kurum kayıtlarınına intikal ettiği, 5.12.1986 tarihine kadarki 35 günlük çalışmanın Kuruma bildirildiği ve toplam 87.500 YTL'lik prime esas kazanç miktarınında Kuruma yatırıldığı, çalışma olmadan 35 günlük bildirimin mümkün bulunmayacağı dikkate alınmaksızın tüm yazılı belgeler göz ardı edilerek tanık beyanları itibariyle çalışmanı iptaline karar verilmesi uygun bulunmamıştır.Dairemizin ve Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarında tarım Bağ-Kur sigortalılığının devamı sırasında tarım Bağ-Kur sigortalılığa yönelik iradeyi bozmayacak nitelikteki kısa süreli başka zorunlu sigorta kollarına tabi çalışmaların bulunması durumunda bu kısa süreli çalışmalar sonrasında tarım Bağ-Kur sigortalılığın devam edeceği ancak bu iradenin ispatlanması gerektiği bunun içinde 2926 sayılı Yasa'nın 10. maddesinde belirtilen ve tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi sayılan kayıtların davacı adına bulunması veya prim ödemelerin mevcut olması gerektiği belirtilmiş, davacının 15.10.1986-05.12.1986 tarihleri arasındaki zorunlu SSK çalışması sonrasında bu kayıtların hiçbirisinin bulunmadığı, prim ödemelerininde mevcut olmadığı, ziraat odası kaydının 29.8.2002 tarihinden itibaren başlayarak devam ettiği, kooperatiflere kayıtlı olmadığı, tapu kaydının 1995 yılından itibaren başladığı görülmüş ayrıca davacının tarım Bağ-Kur sigortalılığına hangi maksatla 28.12.1990 tarihi itibariyle sınırlandırdığı da anlaşılmamıştır.Hukuk Usulü Mahkemeleri Kanununun 389 maddesinde verilen kararın şüphe ve tereddüt yaratmayacak şekilde açık yazılması gerektiği aynı Yasa'nın 74. maddesinde de hakimin talepten fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremeyeceği belirtilmesine karşılık mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.1.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.