MAHKEMESİ: Muğla 1. Asliye Hukuk(İş) MahkemesiTARİHİ: 07/08/2008NUMARASI: 2008/449-2008/323Davacı, ilk kesinti tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davacının ilk prim kesintisinin yapıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.Mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davaya son veren taraf işlemlerinden biri olan feragat, davanın taraflarından birinin (davacının) netice-i talebinden vazgeçmesidir. (H.U.M.K.91) Hiç kimse kendi lehine olan bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi (H.U.M.K.79), davacı da açmış olduğu bir davayı sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz.Usul hukukumuzda kural olarak hüküm kesinleşinceye kadar her davadan feragat edilebilir.Ancak bazı istisna hallerinde feragat davayı sona erdirmez.Hakim, feragate rağmen davaya devam etmekle yükümlüdür.Bu istisnalardan biri de sosyal sigortalılık süresinin tespiti için açılan hizmet tespiti davalarıdır. (Kuru Baki,İst.2001, C:IV sh.3654)Bilindiği gibi feragat yalnız mevcut davadan değil, o dava ile istenen haktan da vazgeçme anlamına gelir.Davadan feragat neticesinde feragate konu teşkil eden hak tamamen düşer ve artık bir daha dava konusu yapılamaz. (Prof. Dr. İ.E.Postacıoğlu, Medeni Usul Hukuku Dersleri İstanbul 1975 Altıncı Bası, sh.479)1982 Anayasasının 12.maddesine göre “Herkes kişiliğine bağlı,dokunulmaz devredilmez, vazgeçilmez,temel hak ve hürriyetlere sahiptir.” 60.maddede ise “Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir” hükmüne yer verilmiştir.Bu iki hüküm birlikte değerlendirilecek olursa sosyal güvenlik hakkının kişiye sıkı sıkıya bağlı dokunulmaz ve feragat edilemez bir hak olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.2926 sayılı Tarımda Kendi Adına Ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununun 5.maddesinde ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 92. maddesinde de bu ilke aynen benimsenerek, sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden kaçınılamayacağı ve vazgeçilemeyeceği belirtilmiştir. Bu haliyle sigortalı olmak, kişi bakımından sadece bir hak olmayıp aynı zamanda bir yükümlülüktür. Bu nedenle, sigortalılık hakkından feragat edilemez. Kamu düzenini ilgilendiren bu tür tespit davalarında hakimin feragat nedeniyle davayı reddetmeyip özel bir duyarlılık göstererek delilleri kendiliğinden toplaması ve sonucuna göre karar vermesi gerekir.Zira, hizmet tespiti davaları kurumun hak alanını da doğrudan ilgilendirmektedir.Öte yandan,hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır.Bu nedenle,bu davadan feragat eden davacı sadece açtığı davadan değil, “sigortalı olduğunun tespitinden” yani “ sosyal güvenlik hakkından” vazgeçmektedir. (Barış Duman,Ankara 2002 506 Sayılı S.S.K.Göre Hizmetlerin Tespit, Yüksek Lisans Tezi sh.108)Somut olayda,davacı hizmet tespiti davasından feragat ettiğini bildirmiştir.Oysa bu nitelikteki bir feragat uluslararası hukuk belgelerinde ve Anayasa’da yer alan ilkeler ile Tarımda Kendi Adına Ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununun 5.maddesinin ve 5510 sayılı Yasanın 92. maddelerinin emredici hükmüne ters düşmektedir.Mahkemece yapılacak iş, davanın yukarıda belirtilen bu hukuksal niteliği gözönünde bulundurarak,işin esasına girip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.