Mahkemesi : Orhangazi Asliye Hukuk İş MahkemesiTarih : 28.12.2005No : 261-515Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davacı ile davalılardan A. Ltd. Şti. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava zararlandırıcı sigorta olayı sonucu % 24,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybeden sigortalının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece Davalılardan D. A.Ş nin kusurunun bulunmadığından bahisle davanın reddi ile 6.000,00 YTL Manevi tazminatın davalı A.Ltd Şti’den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olup, varılan bu sonuç isabetli değildir.Kural olarak iş kazası sonucu zarara uğrayan işçinin tazminat davasının işveren veya kusurlu üçüncü kişilere yöneltilmesi gerekir. Bundan başka, aracı olarak nitelendirilen kişilerce işe alınan işçiler uğradıkları zarardan dolayı asıl işverene davalarını yönetmeleri mümkün olup, bu sorumluluk yasadan kaynaklanır. 1475 Sayılı Yasa’nın 1/son (4857 Sayılı Yasa’da 2/6) ile 506 Sayılı Yasa’nın 87/2. maddeleri gereğince aracıdan söz edebilmek için öncelikle üst işveren ve bunun tarafından ortaya konan bir iş olması ve görülmekte olan bu işin bölüm ve eklentilerini oluşturan bir işin, alt işverene devredilmesi gerekir.Somut olayda davalı D. A.Ş ye ait O. tesislerinde tamamlanan üretim merkezi, Vibratör ve Konvatörlerinin çalıştırılması işi davalılar arasında yapılan sözleşme ile davalı A. Ltd. Şti’ye verilmiştir. Sözleşme içeriğinden de anlaşılacağı üzere asıl işveren konumunda olan D. A.Ş kendisine ait Orhangazi tesislerinde yapılan üretim işinin bir bölümünü davalı A. Ltd’ye devretmiştir. Nitekim olay tarihinde, asıl işveren olan D. A.Ş ye ait şerit testeresinde taşeron A. Ltd. Şti’ adına çalışan davacının Şerit testere tezgahında çalışırken parçanın sıkışması sonucu şerit testereye sağ elini kaptırarak parmaklarından yaralandığı, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden açıkça anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davalı D. A.Ş nin üst işveren (asıl işveren) olduğunun kabulü ile hükmedilen tazminattan diğer davalı ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğuna karar verilmesi gerekirken, hukuki değerlendirmede hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.2-Olayın oluş şekline, müterafik kusur oranlarına, davacının duyduğu elem ve ızdırabın derecesine, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna, 26.06.1966 gün 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın içeriğine ve öngördüğü koşulların somut olayda gerçekleşme biçimine ve hak ve nesafet kurallarına göre davacı için hükmedilen 6000,00-YTL manevi tazminatın az olduğu açıkça belli olmaktadır.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacı ve davalı A. Ltd Şti’nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 26.06.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.