Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6923 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 2004 - Esas Yıl 2007





Mahkemesi : Trabzon İş MahkemesiTarih : 15.12.2006No : 749-995Davacı, SSK.'daki hizmetleri yeterli olması nedeniyle Ekim 2004 tarihinden itibaren emekli aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti ile aksine kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün, davacı ile davalılardan SSK. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davacı, Bağ-Kur çalışmaları birleştirilmeden Sosyal Sigortalar Kurumundaki hizmetleri üzerinden 01.10.2004 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbitini istemiştir. Mahkemece bozma ilamı sonrasında bozma kararına uyulmasına ve yazılı şekilde istemin reddine karar verilmiştir. Önceki kararımızda da belirtildiği üzere, sigortalının bir kuruma tabi hizmetlerinin yeterli olması halinde 2829 sayılı Yasa hükümleri uygulanmaksızın yaşlılık aylığı bağlanması mümkündür. Ancak sigortalılıklar arasında çakışmanın bulunmaması gerekmektedir. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ve 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu birbirlerine paralel düzenlemeler ile bir sigortalının aynı anda birden fazla Sosyal Güvenlik Kurumuna tabi olmasını yasaklayıp sigortalının önceden başlayıp devam eden sigortalılığına geçerlik tanınmıştır. Ancak zorunlu sigortalılık ile isteğe bağlı sigortalılığın bir arada bulunması halinde asıl ve geçerli olan sigortalılık zorunlu sigortalılıktır. 506 sayılı Yasa’nın 85. maddesinde sigortalı olabilmek için herhangi bir Sosyal Güvenlik Kuruluşuna zorunlu sigortalı olarak tabi olmamak gerektiği, Sosyal Güvenlik Kuruluşlarına tabi olarak çalışmaya başlayanların, çalışmaya başladıkları günden itibaren isteğe bağlı sigortalılıklarının sona ereceği belirtilmiştir. 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesinde, Limited Şirketi ortaklarının zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olacakları aynı Yasa’nın ek 9. maddesinde Bağ-Kur Kanununa tabi olanların askerlik borçlanmasını Bağ-Kur’a yapacakları 506 sayılı Yasa’nın 60/f maddesinde ise, Sosyal Sigortalar Kanununa göre tescil edilmiş bulunanların kanunla kurulmuş diğer Sosyal Güvenlik Kuruluşları mevzuatına göre sigortalı olmamaları koşuluyla askerlik borçlanması hakkından yararlanabilecekleri düzenlenmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının 01.12.1977-05.07.1978 ve 09.10.1986-31.12.1986 tarihleri arasında zorunlu SSK. Sigortalısı, 01.05.1988-31.10.1999 tarihleri arasında da isteğe bağlı SSK. Sigortalısı olduğu, askerlik borçlanmasını 11.03.2004 tarihinde Sosyal Sigortalar Kurumuna ödediği 02.09.2004 tarihinde SSK.’dan yaşlılık aylığı talebinde bulunduğu, 05.05.1993 tarihinde Limited Şirket ortağı olduğu ve dosyadaki yazılara göre de ortaklığının halen devam ettiği, Bağ-Kur’un davacıyı re’sen 05.05.1993 tarihinde tescil ettiği ancak SSK. isteğe bağlı sigortalılığını dikkate alarak sigortalılığını 01.11.1999 tarihinden itibaren başlatarak, aylık talebine kadar 01.11.1999-02.09.2004 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul ettiği, Bağ-Kur primlerinin 1994-2002 tarihleri arasında sürekli olarak ödediği ve davacının prim borcunun bulunduğu görülmüştür. Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgulara göre, davacının 05.05.1993 tarihinden itibaren devam ede gelen Limited Şirket ortaklığı sebebiyle bu tarihten itibaren zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılması gerektiği, 05.05,1993 tarihinden sonraki isteğe bağlı SSK. Sigortalılığının geçersiz olduğu, zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olması gerekmesine göre de bu dönemde SSK.’na yaptığı askerlik borçlanmasının da geçersiz olduğu, dolayısıyla Sosyal Sigortalar Kurumundan talep tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanmasının da mümkün bulunmadığı ortadadır. Öte yandan mahkemece davacının isteminin reddine karar verildikten sonra şüphe ve tereddüt yaratacak şekilde red kararı ile çelişir şekilde ”, davacının zorunlu Bağ-Kur sigortalılığının başladığı 05.05.1993 tarihinden itibaren ödenen primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle Bağ-Kur sigortalılığının duracağı ve bu tarihten sonra isteğe bağlı SSK. süresinin emeklilik süresinde değerlendirilmesi gerektiğinin tesbitine” şeklinde dayanağı gösterilmeksizin hüküm tesisi, HUMK ’nun 388/son ve 389. maddelerine aykırı olduğu gibi, kurulan hükmün 4956 sayılı Yasa’nın 43. maddesi ile düzenlenen ve 5458 sayılı Yasa’nın 13.maddesi ile değiştirilen 1479 sayılı Yasa’nın Ek 19. maddesine uyduğu ancak davacının 1994-2002 yılları arasındaki prim ödemeleri bulunup, 2002 yılından sonra ödemesi olmadığından 2005 yılı itibariyle borç durumuna göre 1479 saylıı Yasa'nın Ek 19. maddedeki koşulların oluşmayacağı, kaldı ki isteğe bağlı SSK sigortalılığının 31.10.1999 tarihinde sona erdiğinin de dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece bu olgular göz önünde bulundurulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, tarafların bu yöne ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 25.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.