Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6889 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17145 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle, davalılardan ... hakkındaki davanın reddine, 160.106,52 TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde davalılardan ... vekilince duruşmalı, ... ile ... vekillerince de duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 01/04/2015 Çarşamba günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılardan ... vekili Avukat .... ile davalılardan Belediye Başkanlığı vekili Avukat ... geldiler. Karşı taraf ile diğer davalılar adına gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıda karar tesbit edildi.K A R A R1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalılar ... ile ... Belediye Başkanlığı’nın tüm, davalı ...’in aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,2-Dava 31.05.2002 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece davalılardan ... yönelik davanın reddine, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde aleyhine hüküm kurulan davalılar ..., ... Belediye Başkanlığı ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Zararlandırıcı olaya maruz kalan işçinin, olay günü davalı belediyeye ait briket imali iş yerinde iş bitimi beton mikserinin temizliğini yaparken davalı ... tarafından mikserin hareket düğmesine basılması ile mikser bıçakları arasında sıkışarak yaralandığı ve kaldırıldığı hastanede öldüğü dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu olay tarihinde yürürlükte bulunan İş Kanununun 73.maddesinin açık buyruğudur.Mahkemece hükme esas alınan 26.06.2011 günlü bilirkişi raporunda; işveren belediye ile belediye başkanı müştereken %60 oranında kusurlu bulunduğu, davalı ...’ün % 20, kazalının da % 20 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştirOysa, hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda; bilirkişiler, İş Kanununun 73.maddesinin öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellikle işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğünün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin, işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelemek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde, saptamadıkları anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, kusur raporunun, olay tarihinde yürürlükte bulunan İş Kanununun 73.maddesinin öngördüğü koşulları içerdiği giderek hükme dayanak alınacak nitelikte olduğu söylenemez.Kusur bilirkişi raporunda işverenin İş Kanunu ve iş mevzuatının gösterdiği biçimde kusuru saptanıp işçi sağlığı ve iş güvenliği yönünden yapması gereken eylemler belirlendikten sonra ayrıca kişisel kusur ve sorumluluğu açıkça ortaya konmadan kusur dağılımı yapılamaz. Bu tür bir uygulama sorumluluğun artırılmasına neden olur ve işverenin kusur durumu açıkça belirlenip ortaya konduktan sonra aynı eyleme yeni ve ilave edici bir sorumluluk yüklenmesi sonucunu doğurur. Bu gibi durumlarda, işverenin çalıştırdığı kişilerin, açık ve somut olarak iş mevzuatına aykırı ve kişisel kusurları ortaya konmadan sorumluluklarına gidilemez. Olayda olduğu gibi belediye başkanı olan bir kişinin sorumluluğunun, kabulü için gerekli koşullar olayda gerçekleşmediği halde, işverene yüklenen sorumluluk içerisinde ikinci bir kusur verilmesi, sorumluluk kurallarına aykırı düşer. Kusur raporlarında bu durumlarında gözetilmesi zorunludur. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın ve özellikle, inandırıcı güç ve nitelikte olmayan ve İş Kanunun 73. maddesinin öngördüğü koşulları içermeyen kusur raporunu hükme dayanak almak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasa ya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, Davalılardan ... ile Belediye Başkanlığı yararına takdir edilen 1.100,00 TL. duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalılardan ... ile ...'e yükletilmesine, 01/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.