Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6883 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 14111 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi : İnegöl İcra MahkemesiTarihi :16.05.2006No : 189-148 Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı (3.kişi) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin REDDİNE karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Uyuşmazlık İİK.'nun 96. ve devamı maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir.Haciz adresi borcun doğumundan önce 12.10.2001 tarihinde davacı (3.kişi) şirketin şubesi olarak tescil edilmiş adrestir. Ödeme emri borçlulara takip adresi olan T.A. Mahallesi Ç.sokak No:5 İnegöl adresinde tebliğ edilmiştir.Bu adresin davacı şirketle ilgisi yoktur. Borçluların davacı şirketin ortağı olmaları borçluların trafik kazasından doğan şahsi borçlarından dolayı davacı 3. kişi şirketin sorumlu olacağı anlamını taşımaz ve şirket malları ortağın şahsi borcundan dolayı haczedilemez. (T.T.K. md. 145) Somut olayda, İİK. 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi davacı (3.kişi) lehine olup alacaklı bu karinenin aksini diğer söyleyişle hacizli malların borçlulara ait olduğunu kanıtlayamadığından davanın kabulü gerekirken reddi usul ve yasaya aykırıdır.Kabule göre de, davanın reddi nedeniyle alacaklı yararına İİK.'nun 97/13 maddesi uyarınca gecikme tazminatına hükmedilmek için takibin teminat karşılığı ertelenmiş olması gerekir. Takip teminatsız olarak durdurulmuştur. Olayda teminat karşılığı takibin ertelenmesi söz konusu olmadığından %40 oranında davalı alacaklı yararına tazminata hükmedilmesi doğru değildir. Bundan başka İİK. 97/15. maddesi uyarınca %15 oranında davacı 3. kişi yararına tazminata hükmedebilmek için istihkak davasının sabit olması ve istihkak iddiasına itiraz eden alacaklı veya borçlunun kötü niyetli olarak istihkak iddiasına karşı çıkması gerekir. Dava reddolunduğuna göre koşulları oluşmadığı halde İİK. 97/15 uyarınca davalı lehine tazminata hükmedilerek birbirine çelişik hükümler kurulması da bozmayı gerektirmiştir.O halde, davacı 3.kişinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.