Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6805 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 5149 - Esas Yıl 2006
Mahkemesi : Akkuş Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTarih : 20.12.2005No : 86-175Davacı iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, bozma ilamı ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine; 2-Dava, iş kazası sonucu beden tamlığı bozulan davacının maddi ve manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne ilişkin verilen karar Dairemizce bozulmuş, Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde, bozma kararı gerekleri yerine getirilmeden sonuca ulaşılmıştır. Mahkemenin bozmadan önceki kararı verdiği tarihten sonra sigorta tahsisleri peşin değerinde aylık bağlama katsayısında artış olmuştur. Dava hukuksal niteliği nedeniyle sigortaca karşılanmayan zararın tazmini isteğine ilişkin olup bu nedenle bu artışların kurumdan sorulması ve maddi zarar hesabının yeniden yapılması gerekir. Gerçekten, hesap raporunun yeniden yapılması halinde, raporun düzenlendiği tarihde bilinen verilerin esas alınması gerekir. Önceki rapordaki ücret ve diğer unsurlar değiştiğinden, yeni ve bilinen dönemlerin esas alınması zorunludur. Ne varki, ilk rapora ve hükme davacının itiraz etmemesi hallerinde, davalı yararına oluşan kazanılmış hakkın da korunması Hukuk Usul Sistemimiz geregidir. Bu kazanılmış hakkın sınırıda; maddi zarar hesabı sonucu ve varsa sigorta tahsisleri peşin değerinin düşülmesinden sonra bulunan fark sonuçtur. İşte, bu fark veya bulunan sonuç, maddi tazminat yönünden kazanılmış hak sınırını oluşturur. Yoksa ilk hesap raporunun tüm donelerini kazanılmış hakkın kapsamı içinde düşünmek maddi zarar hesabına ilişkin kurallara ters düşer. Mahkemenin, belirtilen bu maddi ve hukuksal olguları dikkate almadan davacı aleyhine daha az tazminata hükmetmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.Öte yandan, maluliyet oranının % 13,2 olduğu hususu açıkça ortaya konulmuş olmakla, zarar miktarı belirlenirken % 13,2 olan maluliyet oranının dikkate alınması gerekir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde bulundurulmaksızın sonuçta bozmadan önceki hesap raporuna dönülerek maddi tazminat davasını kabul etmek usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 22.6.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.