Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6734 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 7155 - Esas Yıl 2006
Mahkemesi : Trabzon İcra MahkemesiTarih : 01.03.2005No : 73-64Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı (3.Kişi) ve davalı (Alacaklı) ile (Borçlu) P. Ş. vekilleri tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalıların tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine.2-Davacı 3. kişi 622 adet hamiline yazılı hisse senedi üzerine konulan haczin kaldırılmasını isteyerek istihkak davası açmıştır. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. Dava konusu hisse senetleri borçluya ait şirketin davacının da dahil olduğu kişilere devirden doğan alacak ve borç ilişkisinde borçluya teminat olarak gösterilmiş davacı ve borçlunun ançak birlikte açabilecekleri bir banka kasasında muhafaza edileceği kararlaştırılmıştır. Ne varki; bu ticari işletme devri nedeniyle borçlu ve diğer yan arasında uyuşmazlıklar oluşmuş ve birçok davalar açılarak taraflar değişik yollarla alacaklarını tahsil etmeye çalışmışlardır. Bu aşamada dava konusu takiple bu teminat senetlerinin haczi yoluna gidilmiştir. Gerçekten davanın dayanağını oluşturan takip konusu 163 milyarlık alacak 1.2.1996 tarihinde tanzim edilmiş tarihi 10.10.1997 olan senetten kaynaklanmaktadır. Senedin alacaklısı borçlunun gelini olup senet vade tarihinden 3 sene sonra tahsil için icraya konulmuş ve borçlu tarafından herhangi bir itiraz ileri sürülmeksizin takip kesinleşmiştir. Yapılan takip sırasında borçlunun değişik malvarlıklarına konulan hacizlerin büyük bir kısmı kaldırılmış, dava konusu hisse senedi ve bir adet taşınmazın üzerindeki haciz ise devam etmiştir. Tüm bu olgulardan borçlunun gelini tarafından yapılan takibin asıl amacının taraflar arasında uyuşmazlık konusu oluşturmuş teminat senetlerinin elde edilmesidir. Alacaklı gelin borçlu kayınpederinin birçok davaya konu olmuş hisse senetlerinin teminat olarak verildiğini bilebilecek durumda olup 163 milyar gibi bir alacağın vade tarihinden 3 sene sonra icraya konularak hiçbir itiraz ileri sürülmeden kabul edilmesi dava dayanağı takibin danışıklı olduğunun göstergesidir. Böyle danışıklı bir takibe dayanılarak hak elde edilmesi mümkün olmadığından takip alacaklının göstermelik alacağına göre daha üstün haksahibi olan davacı 3. kişinin davasının kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. 3-Kabul biçimine göre hacizli hisse senetlerinin taraflar arasında teminat olarak bankaya bırakıldığı konusunda uyuşmazlık olmamasına göre, bu teminat vasfını ortadan kaldıracak şekilde 430 adet hisse senedi yönünden davacının senetlerin teslimi talebinin kabulüne karar verilmesi de usule uygun bulunmamıştır. O halde, davacı 3. kişinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı (3.Kişi)'ye iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden Davalı (Alacaklı) ile (Borçlu) ..'e yükletilmesine, 20.6.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.