MAHKEMESİ : İstanbul 3. İş MahkemesiTARİHİ : 30/01/2013NUMARASI : 2011/202-2013/24Davacı, 15. basamakta iken satın aldığı 19. basamağa yükseltilmesi nedeniyle alması gereken yaşlılık aylığı miktarının tespitiyle, maaş farklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, konusuz kalan davanın esasına ilişkin bir karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A RDava, Bağ-Kur sigortalısı olan davacının 19.basamakta iken bağlanan yaşlılık aylığının emsallerine göre düşük olması sebebi ile alması gereken yaşlılık aylığı miktarının tespiti ile eksik ödenen aylıkların yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, konusuz kalan davanın esasına ilişkin bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmişse de, bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir. Dosyadaki delillerden, davacının 21.07.1974-02.01.1981 arasında 572 gün 506 sayılı Yasaya göre sigortalı olduğu, 20.4.1982 tarihinden itibaren önceki sigortalı hizmetleri dikkate alınarak 6.basamaktan Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, 19.12.1996 tarihinde 1479 sayılı Kanuna 4181 sayılı Kanun ile eklenen geçici 9.maddesi gereğince 6.basamaktan 15.basamağa yükselmek için talepte bulunduğu, 01.05.1997 tarihinde 15.basamağın alımının gerçekleştiği, 01.05.1998 de 16.basamakta; 01.05.1999 da 17.basamakta; 01.05.2001 de 18.basamakta; 01.05.2003 de 19.basamakta olduğu, İstanbul 6.İş Mahkemesi'nin 2004/576E, 2005/985K sayılı, 27.12.2005 tarihli kararı ile davacıya 01.05.2004 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğine karar verildiği ve kararın onanarak kesinleştiği, mahkemece 03.06.2009 tarihinde verilen ilk kararda davanın reddine karar verildiği, üç kişilik bilirkişi heyeti teşekkül ettirerek davacının alması gereken yaşlılık aylığı miktarının araştırılması gerektiğinden kararın Dairemizin 08.11.2010 tarihli ilamıyla bozulduğu, mahkemece davacının yaşlılık aylığının hesaplanmasına dayanak belgelerin davalı Kurumdan sorulduğu, "yaşlı/malul sigortalı 1.karar kayıt bilgileri" nde davacının 25.08.2007 tarihinde ödenmeye başlanan net aylığının 829,66TL olduğu, ancak davalı Kurumdan gelen belgelerde davacının aylık miktarının 917,26 TL olarak gösterildiği, bunun üzerine mahkemece davalı Kurumun kendi hatalı işleminden dönerek davacının hak ettiği yaşlılık aylığını ödemeye başladığı gerekçesi ile dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verdiği, ancak Dairemizin 2013/6934E-10549K sayılı, 22.05.2013 tarihli ilamı ile davalı Kurumun, davacının alması gereken yaşlılık aylığından dolayı fark alacaklarını davacıya ödeyip ödemediğinin sorulması üzerine davalı Kurumun davacının yaşlılık aylığında herhangi bir değişiklik yapılmadığını ve alması gereken fark alacağının olmadığını bildirdiği böylece davanın konusuz kalmadığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın yasal dayanağı 4447 sayılı Kanun ile 1479 sayılı Kanun'a eklenen geçici 11. maddesidir. 1479 sayılı Kanun'un geçici 11. maddesinde; 1.1.2000 tarihinden önce sigortalı olup da 1.1.2000 tarihinden sonra sigortalılığı devam eden sigortalılara bağlanacak yaşlılık aylığının koşulları düzenlenmiştir. Adı geçen geçici 11. maddede "Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı olanlara bağlanacak yaşlılık aylığı; a) Sigortalının, aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınarak, bu kanunun yürürlük tarihinden önce bulunduğu gelir basamağının aylık başlangıç tarihinde yürürlükte bulunan gelir tablosundaki değer üzerinden, bu kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümlere göre hesaplanan aylığının, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı olarak hesaplanan tutarı ile, b) Sigortalının, bu kanunun yürürlük tarihi ile aylık başlangıç tarihi arasında aylar itibariyle prim ödediği gelir basamaklarının bu basamaklardaki prim ödeme süreleri de dikkate alınarak, aylık başlangıç tarihinde yürürlükte bulunan gelir basamakları üzerinden hesaplanacak ağırlıklı ortalamasının, aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınmak suretiyle bu kanunun 36. maddesinin 2. fıkrasına göre bulunacak aylık bağlama oranı üzerinden hesaplanan aylığın, bu kanunun yürürlük tarihinden sonra geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı olarak hesaplanan tutarın toplamıdır. Bu şekilde hesaplanan aylık, bu kanunun 36. maddesinin 3. fıkrasına göre artırılır. 2. fıkraya göre bağlanacak aylık, sigortalının aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınarak, bu kanunun yürürlük tarihinden önce bulunduğu gelir basamağı üzerinden bu kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümlere göre hesaplanan aylığının, bu kanunun yürürlük tarihi ile aylık başlangıç tarihi arasında geçen takvim yılları için, her yılın Aralık ayına göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı kentsel yerler tüketici fiyatları endeksindeki değişim oranı kadar artırılmış tutarından az olamaz." hükmü düzenlenmiştir.Somut olayda, davacıya bağlanan yaşlılık aylığının miktarı konusunda davalı Kurumun mahkemeye gönderdiği yanıtlarda aylık miktarını farklı bildirdiği, aradaki farkın neden kaynaklandığının belli olmadığı ve davalı Kurum tarafından davacının aylığının değiştirilmediği dolayısıyla davanın konusuz kalmadığı anlaşılmaktadır. Yapılacak iş, davalı Kurumdan 01.05.2004 tarihinden itibaren davacıya bağlanan yaşlılık aylığının ay be ay ne kadar olduğunu sormak, "yaşlı/malul sigortalı 1.karar kayıt bilgileri" ile bozma ilamı sonrasında mahkemeye gönderilen 01.05.2012 tarih 10.058459 yevmiye sayılı Kurum yazısında davacının aylık miktarının neden farklı bildirildiğini sormak, davalı Kurumdan davacının yaşlılık aylığı hesaplamasına ilişkin ayrıntılı evrakların getirtilip, Kurum işleminin irdelenmesiyle Kurum işleminde hata bulunup bulunmadığı, var ise; hatanın neden kaynaklandığı ve yasal dayanakları açıkca izah edilecek denetime elverişli bilirkişi raporu alarak talep ve müktesep hak kuralları gözönünde tutularak sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yetersiz inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun ve davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 20/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.