Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6643 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 13759 - Esas Yıl 2007
MAHKEMESİ : Kocaeli 2. İş MahkemesiTARİHİ : 01/06/2007NUMARASI : 2006/998-2007/369 Davacı, 17.11.1981-30.11.1981 tarihleri arasındaki sigortalı çalışmalarının geçerli olduğunun ve 01.12.2006 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbitiyle, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Davacı, işveren F.B.'e ait işyerinde 17.11.1981-30.11.1981 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak geçen ve Kurum’a kayıt ve tescil edilmeyen çalışmalarının tesbitini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Hizmet tesbiti davaları sonuçta, tesbiti istenilen süreye ilişkin sigorta primlerinin tahsili istemini de içerdiğine göre, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 80. maddesinin açık hükmü de dikkate alındığında, bu yolda yapılacak işlemin sonradan işverenin hak alanını da ilgilendireceği açıktır. Bu durumda, bu tür davalarda işverenin de taraf bulunması doğal ve hatta zorunludur. Yargıtay’ın yerleşik uygulaması da bu doğrultudadır. Nitekim, Hukuk Genel Kurulu’nun 04.10.2000 gün ve E. 2000/21-1241, K.2000/1236 sayılı kararı da aynı esasları içermektedir.Somut olayda, çalışıldığı iddia olunan işyerinin ...1 sicil no ile dava dışı olan F. B.'e ait olduğu tartışmasızdır.Bu durumda, adı geçen işveren'e husumet yöneltilmesinin gerektiği açıktır. Oysa, temyize konu davada, işveren'e husumet yöneltilmemiştir. Hal böyle olunca, davacının çalıştığını iddia ettiği işyeri sahibinin usulüne uygun yöntemince davaya dahil ettirilmesi için davacıya süre verilmesine, davaya dahil edilen işverenin davaya karşı diyecekleri ve delilleri sorulup varsa delilleri toplanılmak ve bu konuda yeterli ve gerekli araştırma yapılarak, uyuşmazlık hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayarak sağlıklı bir biçimde çözümlenip, tüm deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmek gerekirken, mahkemece, belirtilen eksiklik giderilmeden yargılamanın yalnızca davalı Kurumun huzuruyla sürdürülüp sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 28.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.