Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6436 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 2755 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi : Afyonkarahisar Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTarih : 23.12.2005No : 286-385Davacı tarım Bağ-Kur sigortalısı olmadığının tesbitiyle, baskın hizmetinin SSK hizmeti olduğunun ve yaşlılık aylığı kesme işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, Bağ-Kur’un sataşmasının giderilmesi suretiyle 2926 sayılı Yasaya tabi tarım Bağ-Kur sigortalılığı ile çakışan 1991-1998 yılları arasındaki 506 sayılı Yasaya tabi isteğe bağlı sigortalılığına geçerlilik tanınarak, SSK’nun isteğe bağlı sigortalılığı ve tahsis işleminin iptaline ilişkin işlemin mahkemece iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun görülmemiştir.Somut olayda, davacının 13.0.1966-31.12.1969 tarihleri arasında 585 gün 506 sayılı Yasaya tabi zorunlu sigortalı olduğu; 720 günlük askerlik süresini borçlandığı; 1.11.1991-28.2.1998 tarihleri arasında 506 sayılı Yasaya tabi isteğe bağlı sigortalı olduğu ve toplam 3609 gün üzerinden, hizmet birleştirmesi olmadan kendisine, SSK’dan 1.4.1998 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlandığı, ancak daha sonra tarımsal faaliyeti nedeniyle 1.12.1987 tarihinden itibaren devam eden 2926 sayılı Yasaya tabi tarım sigortalısı olduğunun SSK’ca anlaşılması üzerine davalı kurumca 506 sayılı Yasaya tabi isteğe bağlı sigortalılık ile tahsisin iptal edildiği anlaşılmaktadır.Davalı SSK’nun, yıllarca davacının ödediği primleri kullandıktan ve yaşlılık aylığı bağlayıp sosyal güvenlik yönünden ümit verdikten sonra, davacının hem isteğe bağlı sigortalılığını, hem de tahsisi iptal etmesi Medeni Kanunun 2.maddesinde öngörülen afaki iyiniyet kuralı ile bağdaşmaz. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 13.6.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.