Mahkemesi: Çanakkale Asliye Hukuk İş MahkemesiTarih: 10.03.2006No: 302-58Davacı, Kurum tarafından tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammının iptaliyle, borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme bozma üzerine ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, nitelikçe eksik işçilik nedeniyle davalı Kurum müfettişinin davalı işyerinde yaptığı denetim sonucunda düzenlendiği 29.11.1999 tarihli rapor ile bu rapora dayanılarak davalı Kurum’ca 1.413.67 YTL ek prim ve 31.01. 2000 tarihi itibariyle 1.357.42 YTL gecikme zammı tahakkukuna ilişkin işlemin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece bilirkişi raporuna dayanılarak istemin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılmadığından varılan sonuç usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Davalı Kurum müfettişi yaptığı inceleme sonucu 16.192 sayılı Ek Genelge’de davaya konu bina dekorasyon işi için öngörülen % 10 i??çilik oranına göre işin yürütülmesi bakımından bildirilmesi gereken asgari işçilik miktarının noksan olduğunu tesbit etmiştir. Mahallinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, işin niteliğinin belirlendiği dosyaya ibraz edilen fatura ve belgenin incelendiği görülmektedir. Kurum tarafından dava konusu işin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 16.192 Ek Genelge uyarınca davalı şirketin yaptığı işte uygulanması gereken asgari işçilik oranı %10 olarak belirlenmesine karşılık hükme esas alınan bilirkişi raporunda gerekçesi gösterilmeksizin bu oran % 8,25 olarak kabul edilmiştir. Asgari işçilik oranını somut dayanakları gösterilmeden belirlenen teknik usullere aykırı bilirkişi raporu ile doğru sonuca varılması mümkün değildir. Mahkemece yapılacak iş; dava konusu dekorasyon işlerinde ve özellikle asgari işçilik oranını ve miktarını teknik usullerle saptamasını bilen kişiler arasından üç kişilik bilirkişi heyeti oluşturarak bu heyetle mahallinde yapılacak keşifte yapılan işler belirlenerek hak edişlerden faturalı ödemeler düşüldükten sonra kalan istihkak üzerinden, dava konusu tahakkuka ait işin gerçekleştirildiği tarihte geçerli birim fiat analizlerinden de yararlanılmak, SSK’nun 16-192 sayılı Ek Genelgesine ekli listede bu iş için öngörülmüş işçilik oranı da dikkate alınmak suretiyle asgari işçilik oran ve miktarını tesbit ettirmek, bilirkişilerce tesbit edilecek oranın genelgedeki orandan farklı olması halinde bunun sebeplerini açıklattırmak, işçilik oranı teknik usullere uygun biçimde tesbit edildikten sonra bildirilmesi gereken işçilik miktarını ve ödenmesi gereken prim miktarını belirleyerek davacı şirketin noksan işçilik bildiriminde bulunup bulunmadığını, bulunmuş ise ödemesi gereken ek prim ve ek prim nedeniyle 31.01. 2000 tarihi itibariyle borçlu bulunduğu gecikme zammı tutarını hesaplattırılarak bundan sonra varılan sonuç uyarınca dava dilekçesindeki talepte gözetilerek bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 12.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.