Mahkemesi: Gürün Asliye Hukuk İş MahkemesiTarih: 22.03.2006No: 5-26Davacı, davalı işveren nezdinde 01.10.2001-01.01.2005 tarihleri arası çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı SSK. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davacı, 1.10.2001 tarihinden 1.1.2005 tarihine kadar davalı şirkete ait işyerinde sigortalı olarak çalıştığının tesbitini istemiştir.Mahkemece, istem gibi davanın kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuç eksik incelemeye dayalı olup usul ve yasaya aykırıdır.Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden Gürün Öğretmenevi müdürlüğüne davacıya 2001 yılında 6.,9.,10.,11.,12.,2002 yılında Haziran ayı dışındaki diğer aylarda, 2003 ve 2004 yıllarında tüm aylarda ücret ödendiğine ilişkin makbuzların bulunduğu anlaşılmaktadır.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10.maddesinde bu tür hizmet tesbiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunlara destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür.Somut olaya gelince; mahkemece açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığının yöntemince araştırılmadan sonuca gidildiği ortadadır. Gerçekten ifadesi hükme dayanak alınan tanıklar davacıyla birlikte bu işyerinde çalışan, kayıtlara geçmiş kişilerden olmadığı gibi, aynı çevrede benzer işi yapan başka işverenlerin çalıştırdığı ve bordrolara geçmiş kimselerden de değildir. Bu bakımdan tanık sözleri çalışma olgusu yönünden somut olgulara dayanmamakta soyut düzeyde kalmaktadır. Yapılacak iş; 1.10.2001-1.1.2005 tarihleri arasında işyerinden Kuruma verilen dönem bordrolarını isteyip, işyerinden dönem bordrosu verilmiş ise dinlenen tanıkların ihtilaflı dönemi kapsayan tarihte işyerinde kayıtlı çalışanlardan olup olmadıklarını denetlemek, bordro verilmemiş ve dinlenen tanıklarında işyerinin bordrolara geçmiş çalışanı olmadıklarının anlaşılması halinde gerektiğinde zabıta marifetiyle tespit edilecek işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde ihtilaflı dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu veya komşu işyeri çalışanlarının isimleri tesbit edilerek; çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/8. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.4.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.