Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 637 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4629 - Esas Yıl 2015





Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.K A R A RDava, davacının davalıya ait işyerinde 01.03.2000-10.05.2004 tarihleri arasında aralıksız çalıştığının ve bu sürelerde gerçek prime esas kazancının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Öte yandan, 506 sayılı Yasanın 77. maddesinde prime esas gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Gerçek ücretin işçinin yaşı, kıdemi, meslek durumu dikkate alınarak, emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret göz önünde tutularak belirlenmesi gerektiği Yargıtay'ın yerleşmiş görüşlerindendir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden, işyerinin içkili lokanta olup, davacının garson olarak çalıştığının iddia edildiği, davalı işyeri tarafından 10.05.2004-01.03.2006 tarihleri arasında çalışmaların Kuruma bildirildiği, bildirimlerin asgari ücret üzerinden yapıldığı, davacının davalı işveren ile arasında kesinleşen işçilik alacaklarının tahsiline ilişkin kararda davacının asgari ücretin üzerinde ücretle çalıştığının kabul edildiği, Mahkemece ücret araştırması yapıldığı, ihtilaflı dönem bordrolarının getirtildiği, davacı tanık beyanlarının alındığı, alınan bilirkişi raporunda davacının 13.07.2001-09.05.2004 tarihleri arası çalıştığı ve en son aylık 1.206-TL ücret aldığı kanaatinin ortaya konulduğu anlaşılmaktadır.Mahkemece, gerçek ücretin tespiti bakımından; davacının asgari ücretin üzerinden ücret aldığına dair herhangi bir yazılı belgenin bulunmaması ve yapılan işin niteliğine göre de davacının asgari ücret almasının hayatın olağan akışına uygun olması gözönünde tutulmadan, hizmet tespiti bakımından ise; davacı ve davalı tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gideren tek bordro tanığı ile davalı işveren arasında husumet bulunması gözönünde tutulmadan her iki talep bakımından da davanın kabülüne karar verilmesi hatalı olmuştur.Yapılacak iş; davacının çalışmalarının prime esas asgari kazanç üzerinden geçtiğini kabul etmek ve dosyadaki dönem bordrolarından uyuşmazlık konusu dönemi kapsayacak şekilde bordro tanıklarını resen tespit edip dinlemek, gerekirse Kurum, vergi idaresi, belediye ve emniyet müdürlüğü gibi kamu kurumları aracılığıyla tespit edilecek komşu işyerlerinin işverenleri veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanları tespit ederek, çalışmanın niteliği, gerçek bir çalışma olup olmadığı, nizalı dönemdeki Ramazan aylarında çalışıp çalışmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, bu şekilde tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek, gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10 maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davalı işverenlere iadesine 21/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.