Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 632 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 19425 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: Çorum İş MahkemesiTARİHİ: 04/10/2006NUMARASI: 2292-2182Davacı, ilk prim kesintisinin yapıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, davacının sattığı ürün bedelinden tevkifat yolu ile ilk Bağ-Kur prim kesintisi yapılan tarihi takibeden aybaşından itibaren 2926 sayılı Yasa'ya tabi sigortalı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.Mahkemece davacının 01.10.1997 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmiştir.Gerçek kişilerin kişiliği ve bununla medeni haklardan istifade(hak) ehliyeti ölümle sona erer. Ölmüş kişinin taraf ehliyeti olmadığından dava tarihinden önce ölmüş olan kişi adına dava açılamaz. Müvekkilin ölümü ile davaya vekalet son bulduğundan müvekkilin sağlığında düzenlediği vekaletname ile yetkili kıldığı avukatı müvekkilinin ölümünden sonra onun adına dava açamaz. Avukat müvekkilinin öldüğünü bilmeden müvekkili adına dava açmış olsa bile, davanın taraf ehliyeti yokluğu nedeniyle reddi gerekir; mirasçılar bu davaya devam edemezler, mirasçıların ayrı dava açması gerekir. M.K.'nun 27/1. maddesi gereğince dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. Davaya ölen kişi adına devam edilmesine imkan yoktur. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen, yani mirasçılarıda ilgilendiren daha açık bir anlatımla mirasçıların malvarlığı haklarını etkileyen davalar tarafın ölümü ile konusuz kalmaz. Bu davalara ölen tarafın mirasçıları tarafından devam edilir. Diğer yandan Borçlar Kanunun 35/1. ve 397/1. maddesi gereğince müvekkilin sağlığında düzenlediği vekaletname ile yetkili kıldığı avukat müvekkilinin dava açıldıktan sonra ölmesi halinde ölüm ile vekalet ilişkisi son bulacağından ölen kişi adına davaya devam edemez. Bu halde mahkemenin ölen müvekkilin mirasçılarını mirasçılık belgesi ile tesbit ettirerek mirasçıları duruşmaya davet ettirmesi gerekir.Somut olayda zabıtaca yapılan 26.09.2006 tarihli araştırmada davacının Haziran 2006 tarihinde öldüğünün bildirildiği, vekaletnamenin 24.05.2006 tarihinde tanzim edildiği, davanın ise 23.06.2006 tarihinde açıldığı görülmektedir.Yapılacak iş; davacının ölüm tarihini tartışmaya yol açmayacak biçimde tesbit edip çıkacak sonuca göre hüküm kurmaktır.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı Kurumun diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 25.01.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.