Mahkemesi : Ankara 10. İş MahkemesiTarih : 25.7.2006No : 173-459 Davacılar murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı ile davacılar Z., S. ve N. S.'nın tüm, diğer davacıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Dava, davacıların yakınlarının iş kazası sonucu ölümü nedeniyle uğradıkları maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece,maddi tazminat istemlerinin feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat istemlerinin ise; davacılar anne H., baba Y. ile kardeşler V., A. ve M. yönünden reddine, eş Z. ile çocuklar S.ve N. yönünden istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Borçlar Kanunu'nun 47. maddesinde adam (sigortalı) öldüğü takdirde ölenin ailesine manevi zarar adı ile adalete uygun bir tazminat verilmesine karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır. Anılan maddede yazılı “ aile” sözünün ölen ile arasında eylemli ve gerçek bir bağlılık ve ilişki bulunan yakınları kapsadığı gerek uygulama da ve gerekse öğretide tartışmasız kabul edilmektedir.Somut olayda ölen sigortalının annesi olan davacı H., babası Y. ile kardeşleri olan davacılar V., A. ve M.’in Borçlar Kanunu'nun 47.maddesine göre, aile kapsamına girdikleri, sigortalının ölümü ile acı ve ızdırap duyacakları doğaldır. Öte yandan, sözkonusu davacıların ölen işçi ile manevi tazminatı gerektirecek ölçüde duygusal yakınlıklarının bulunmadığını kanıtlayacak herhangi bir delil de yoktur. Bu durumda, Borçlar Kanunu 47.ve Medeni Kanun'un 4. maddeleri ile 26.6.1966 gün ve 7/7 sayılı içtihadı birleştirme kararında kabul edilen ilkeler doğrultusunda davacılar anne, baba ve kardeşler için de manevi tazminat tayin edilmek gerekirken, yazılı düşüncelerle manevi tazminat isteklerinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.O halde davacıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacılara yükletilmesine, 10.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.