Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6258 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 11533 - Esas Yıl 2006





Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı(Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Uyuşmazlık İ.İ.K 96 ve devamı maddelerine dayalı 3. kişinin istihkak davasına ilişkindir.Dava konusu ev eşyalarının haczi borçlunun oturduğu evde borçlunun eşinin huzuruyla gerçekleştirilmiştir. Yine aynı gün davacıya ait tarlada yapılan haciz sırasında hazır bulunan borçlunun işçisi A.K tarlanın mulkiyetin davacıya ait olmasına rağmen haczedilen fıstık mahsulunun borçluya ait olduğunu söylemiştir. İ.İ.K 8/3. maddesi uyarınca aksi sabit oluncaya kadar geçerli bulunan 12.7.2005 tarihi haciz tutanağı içeriğinden ve alacaklı tanık anlatımlarından mahsulün borçluya ait olduğu açıkca ortadadır. Dava konusu ev eşyalarının borçlunun olduğu açıkça ortadadır. Dava konusu ev eşyaları borçlu elinde haczedildiğinden İ.İ.K 97/a maddesinde öngörülen maluliyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. Davacı 3. kişi tarafından mülkiyet karinesini ispatlar şekilde kesin ve güçlü delil ortaya konulmamıştır. Gerek evin gerekse ürün ekili tarlanın tapu kaydının davacı 3. kişi adına oluşu hacizli malların davacıya ait olduğunun kanıtı olamaz. Tanık anlatımlarına göre Öğretmen olarak çalışan davacının 2005 yılı için yer fıstığı doğrudan gelir desteği almış olmasıda davanın ispatı için yeterli değildir. Zira davacı adına kayıtlı birden fazla parsel olup bu desteğin haczedilen ürünler için alındığı ispatlanamamıştır. Davacı tanığı anlatımlarında soyut düzeyde olup inandırıcalıktan uzaktır. Bu durumda ispat edilemeyen davanın reddine yerine aksine düşüncelerle kabulu usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.O halde, davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya(alacaklı) iadesine, 10.4.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.