Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6233 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 13128 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ : Bakırköy 1. İş MahkemesiTARİHİ : 18/04/2007NUMARASI : 2001/1770-2007/496 Davacı, davalı işveren nezdinde 01.09.1985-30.09.1995 tarihleri arası çalıştığı günlerin tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalı Kurum’un aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine.2-Dava, davacının davalılara ait iş yerinde 01.09.1985-30.09.1995 tarihleri arasında askerlik süresi dışında kalan sürede çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, tanık sözlerine dayanılarak istemin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuç eksik incelemeye dayalı olup usul ve yasaya aykırıdır.Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalılardan A.R.K. Adına tescilli (2350946281) sicil nolu iş yerinin 01.06.1986 tarihinden itibaren 506 sayılı yasa kapsamına alındığı davacının bu iş yerinde 01.01.1990-30.07.1991 tarihleri arasında kesintisiz olarak 570 günlük çalışmasının kuruma bildirildiği ve bildirimlere uygun olarak ödendiği, başkaca bildirimde bulunulmadığı, 26.kasım 1993-17 Nisan 1995 tarihleri arasında askerlik hizmetini yaptığı görülmektedir.Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasa’sının 2 ve 6. maddelerinde açıkça belirlendiği üzere, sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur. Eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak dahi sigortalılıktan söz edilemez. Fiili veya gerçek çalışmayı ortaya koyacak belgeler, işe giriş bildirgesiyle birlikte 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde belirtilen sigortalının gün sayısını, kazanç durumunu, çalışma tarihleriyle birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bilgileri ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 17. maddesinde belirtilen 4 aylık prim bordroları gibi Kuruma verilmesi zorunlu belgelerdir. 506 sayılı Yasa'nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tesbit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge veya yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması koşuluyla, bodro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kim diğer kantılarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.Somut olaya gelince; mahkemece açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığının yöntemince araştırılmadan uyuşmazlık konusu dönemin tamamında çalışması bulunan bordro tanıkları yada kayıtlara geçmiş komşu iş yeri sahibi veya çalışanı oldukları araştırılmamış olan tanıkların beyanı ile yetinilerek sonuca gidildiği ortadadır. Gerçekten dinlenen tanıklar İ.G. dışındaki tanıkların resmi kayıtlara geçmiş bordro tanığı ya da komşu iş yeri tanığı olup olmadığı yöntemince araştırılmamıştır.Yapılacak iş; tespit kararı verilen 01.08.1991-25.11.1993 tarihleri arasındaki dönemde davacı ile birlikte çalışan ve dönem bordrolarında adı geçen tanıklar Ö.K. ve Ş. B.’ün adresleri tespit edilerek, çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, bu tanıklara ulaşılamadığı veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, zabıta, maliye ve meslek Odası aracılığı ve Muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde bildirge tarihinde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tesbit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.O halde, davalı Kurum’un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.