Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6208 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 12942 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Bursa 5. İş MahkemesiTARİHİ: 20/03/2007NUMARASI: 2006/933-2007/274Davacı, maluliyetinin tespiti ile malülen emekli aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından duruşmalı, olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, davacının maluliyetinin tespiti ve malulen emekli aylığı bağlanması istemine ilişkindir.Mahkemece, S.S.Yüksek Sağlık Kurulunun raporuna göre dava reddedilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya aykırıdır.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 109 maddesi prosedürüne göre S.S.Kurumu Sağlık Kurullarından verilen raporlara itiraz halinde sorunun S.S.Yüksek Sağlık kurumuna intikali zorunludur. Ancak bu kuruldan verilen raporlara karşı herhangi bir itiraz olduğunda ise Adli Tıp Kurumundan rapor alarak sonuca gidilir. Somut olayda, sigortalının maluliyet oranının Bursa Devlet Hastanesince verilen 06.11.2003 tarihli rapora göre % 100 olduğu,S.S. Yüksek Sağlık Kurulu'nun 04.06.2004,22.03.2005,12.01.2007 tarihli raporlarında ise davacının maluliyetini gerektiren hastalık ve arızası ile işe girmiş olduğundan 506 sayılı Yasa'nın 53. maddesinin sondan bir evvelki fıkrası gereğince maluliyet sigortası yardımlarından yararlanamayacağının belirtildiği, 16.08.1993 tarihli Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Raporunda davacının askerliğe elverişli olmadığının tesbit edildiği ve davacının terhis edilmiş olduğu, Bursa Devlet Hastanesince verilen 25.12.1997 tarihli raporda da davacının maluliyetinin % 54 olduğunun tesbit edildiği, davacının S.S. Yüksek Sağlık Kurulunun raporuna itiraz ettiği, mahkemece davacının itirazının değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. Davacı S.S. Yüksek Sağlık Kurulunun raporuna itiraz ettiğine göre Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak tarafların itirazı halinde 506 Sayılı Yasa’nın 109. maddesindeki prosedür doğrultusunda, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan görüş alınarak sonuca göre karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Mahkemece yapılacak iş; Davacının S.S. Yüksek Sağlık Kurulunun raporuna itiraz ettiği dikkate alınarak , davacının daha önce tedavi gördüğü sağlık kuruluşlarındaki tüm bilgi ve belgelerin celbi ile dosyanın gerektiğinde sigortalının da Adli Tıp Kurumu’na gönderilmek suretiyle davacının ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başladığı 01.03.1998 tarihindeki hastalığının malul sayılmayı gerektirecek derecede ve yoğunlukta bulunup bulunmadığı konusunda rapor almak, bu rapora tarafların itirazı halinde 28.06.1976 gün ve 6/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nda da belirtildiği üzere 506 Sayılı Yasa’nın 109. maddesindeki prosedür doğrultusunda, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan görüş alınarak sonuca göre karar vermekten ibarettir.O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 21.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.