Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6199 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 21357 - Esas Yıl 2007
MAHKEMESİ: Karataş Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTARİHİ: 03/07/2007NUMARASI: 2006/103-2007/59Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 10.9.1999-15.12.2001 tarihleri arasında geçen sigortalı çalışmalarının tespitiyle ve 1.2.2000 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitiyle, maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davacı iş kazası sonucu maluliyete uğradığı iddiası ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş, birleşen dava ile de davalı işyerinde 10.9.1999-15.12.2001 tarihleri arasında geçen çalışmalarının ve 1.2.2000 tarihinde işyerinde geçirdiği kazanın iş kazası olarak tesbitine karar verilmesini istemiştir. Dava nitelikçe kurum tarafından karşılanmayan zararının giderilmesi istemine ilişkindir. Bu nedenle mükerrer ödemeyi ve haksız zenginleşmeyi önlemek için sigortalıya bağlanan peşin sermaye değerinin kurumdan sorularak bildirilen miktarın en son zarardan indirilmesi suretiyle tazminatın saptanması gerektiği Yargıtay'ın yerleşmiş görüşlerindendir. Somut olayda, kurum müfettişliğince yapılan inceleme sonucunda davacının işyerinde geçen çalışmalarının fiilen tesbit edilemediği, gerekçesi ile iş kazası iddiasının mahkeme yolu ile ispatının gerektiğinin davacıya bildirildiği, bu sebeple kurum tarafından iş kazası yönünden işlem yapılmadığı dolayısıyla gelirde bağlanmadığı, davacının çalışmaların ve iş kazasının tesbiti amacıyla açtığı davanın ise tazminat davasından ayrı ve öncelikle görülerek kesinleşmesinin beklenmesi, kesinleşmeyi müteakip kurumca yapılacak işlem dikkate alınarak tazminat isteminin yukarıdaki açıklamalar itibariyle sonuca bağlanması gerekirken davaların birleştirilmesi yoluyla karar verildiği görülmüştür. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözardı edilerek Sosyal Güvenlik Kurumunca davacıyı zararlandırıcı olayın iş kazası olduğuna ilişkin mahkeme kararı kesinleşmedendavacının maluliyet oranı belirlenip iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanmayacağı düşünülmeksizin davaların birleştirilmesi suretiyle kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı M.S.K.'a iadesine, bozma nedenlerine göre diğer hususların incelenmesine yer bulunmadığına 21.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.