Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6181 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 12727 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ : Sakarya İş Mahkemesi TARİHİ: 14/03/2007NUMARASI: 2005/779-2007/161 Davacı, davalı işveren nezdinde 01.12.1981-1.7.1992 tarihleri arası çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılardan kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine.2-Davacı, davalı işveren yanında 1.12.1981-1.7.1992 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tesbitini istemiştir.Mahkemece istemin tümüyle kabulüne karar verilmesi aşağıdaki gerekçelerle doğru görülmemiştir.506 sayılı Yasa'nın 79/10. maddesi uyarınca yönetmelikle tesbit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilmeyen sigortalıların hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde açacakları dava sonucunda ispatlayabilirlerse bu çalışmaların nazara alınacağı belirtilmiştir. Yasada öngörülen süre hak düşürücü süredir.Davacının davalı işyerinden Kuruma süresinde, usulüne uygun olarak sigortalı tarafından da imzalanarak verilmiş giriş bildirgesi ile 1.1.1983 tarihinde işe başladığı ve 1983-1985 yılları arasındaki çalışmalarının bildirildiği, işyerinin 15.09.1980-31.08.1992 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa kapsamında bulunduğu, davacının bu işyerindeki çalışmalarından sonrada 1.1.1996 tarihinden itibaren 2925 sayılı Yasa tarım sigortalısı olduğu görülmüştür. Davacının çalışmaları giriş bildirgesi ile 1.1.1983 tarihinden itibaren başlayarak 1992 yılında sona erdiğine göre giriş bildirgesinden önceki dönem olan 1.12.1981-31.12.1982 tarihleri arasındaki süre yönünden yasada öngörülen hak düşürücü süre gerçekleştiğinden davacının bu döneme yönelik isteminin reddine karar verilmesi gerekir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde,davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.