MAHKEMESİ: Aydın 1. İş MahkemesiTARİHİ: 12/04/2007NUMARASI: 2005/579-2007/481Davacı, davalı işveren nezdinde Ocak 1990-1.5.2004 tarihleri arası çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Davacı, 1.1.1990-1.5.2004 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tesbitini istemiştir.Mahkeme, yetersiz araştırma ve yanlış değerlendirme ile davanın açıldığı 18.11.2005 tarihini esas alarak, bu tarihten beş yıl önceki çalışmaların hak düşürücü süreye uğradığı gerekçesi ile 18.11.2000-1.56.2004 tarihleri arasındaki çalışmaların tesbitine karar vermiştir.506 sayılı Yasa'nın 79/10. maddesi uyarınca, yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilmeyen sigortaların, çalışmalarını, hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde açacakları dava ile ispatlayabilirlerse bunların Kurumca dikkate alınacağı belirtilmiştir. Beş yıllık hak düşürücü süre dava yolu ile tespiti istenilen çalışmanın geçtiği yılın sonunda başlar. Dava tarihi esas alınarak beş yıl önceki çalışmaların hak düşürücü süreye uğrayacağı şeklinde bir uygulama yoktur. Somut olayda, davacı, davalı işveren yanında 1.1.1990-1.5.2004 tarihleri arasında geçen ve Kuruma bildirimi yapılmayan çalışmaların tespitini talep ettiğine göre hak düşürücü sürenin uygulama yeri bulunmamaktadır. Tüm istem gözetilerek deliller toplanmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.Yasal dayanağı 506 sayılı Yasa'nın 79/10. maddesi olan bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yada çalışmaların Kurumca tesbit edilip edilmediği araştırılmalıdır. Bu yasal koşul oluşmuş ise işyerinin o dönemde gerçekten var olup olmadığı , Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma iddiasının gerçeğe uygunluğu özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilirse de çalışmanın konusu, sürekli veya kesintili olup olmadığı, başlangıç ile bitiş tarihleri, alınan ücret konularında tanıkların sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları işveren, işçi ve işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıkların buna göre dinlenilmeli, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği ile bu beyanlar kontrol edilmeli, mümkün oldukça işyeri çalışanları, işyerinde başka çalışan yoksa veya gerekli görülürse o işyerine komşu işyerlerinden bu işyeri hakkında bilgi verilebilecek, kayıt belge ve araştırma ile belirlenmiş kimselerin beyanlarına başvurulmalı, bu tür davalının sosyal güvenliğe yönelik olduğundan tarafların delilleriyle bağlı kalınmaksızın resen araştırma yapılabileceği de dikkate alınmalı, böylece çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak bir biçimde açıkça belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel kurulu'nun 2004/231-480-579, 2005/21-409-413 ve 2005/21-495-582 sayılı kararları da bu yöndedir.Mahkemece yukarıda açıklanan hususlardan bir kısmının yerine getirildiği, işyerine yönelik araştırmanın yapıldığı ancak dinlenilen tanıklar yetersiz olup, uygun nitelikte bulunmadığı, tanıklarını destekleyecek kayıt ve belgelerin mevcut olmadığı bu haliyle yetersiz araştırma ve inceleme ile sonuca gidildiği ortadadır.Bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacı ile davalılardan M.Ö.'a iadesine, 21.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.