Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 615 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 24657 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İş MahkemesiDavacı, doğum borçlanmasını 4/b olarak değerlendiren kurum işleminin iptaliyle 4/a olarak değerlendirmesi ve yaşlılık aylığı almaya hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurum'un aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,2-Dava, davacının yapmış olduğu doğum borçlanmalarının 5510 sayılı Yasanın 4-a maddesi kapsamında değerlendirilmesi ve tahsise hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, bozma ilamına uyularak davacının 23.5-.1983-23.5.1985 ve 21.5.1992 - 21.5.1994 tarihleri arasındaki 1440 günlük doğum borçlanmasının 5510 sayılı Yasanın 4/a maddesi kapsamında sayılması gerektiği, buna göre, 17.12.2010 tarihli tahsis başvurusuna istinaden, yeniden dilekçe vermesine gerek olmaksızın, tüm isteğe bağlı prim borçlarını ödediği 3.3.2011 tarihini takip eden ay başı olan 1.4.2011 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasanın 4759 sayılı Yasa ile değişik Geçici 81/C-a maddesi uyarınca yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazandığının tespitine karar verilmiştir.Ancak mahkemece bozmaya uyulduğu halde, bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. 09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 01.04.1960 doğumlu olan davacının 1979-1981 tarih aralığında 506 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalı(870gün) , 1983-1985, 1992-1993 tarihleri arası 506 sayılı Kanun kapsamında doğum borçlanması (1440 gün) ile sigortalı, 2003-2007 tarihleri arasında 506 sayılı yasa kapsamında zorunlu sigortalı(801 gün), 10.06.2010-03.03.2011 tarih aralığında 1479 sayılı yasaya tabi isteğe bağlı sigortalı olduğu (551gün), son isteğe bağlı Bağ-Kur primini 03.03.2011 tarihinde ödediği, davacının tüm sigortalılık sürelerinin toplamının 3662 gün olduğu, 17.12.2010 tarihinde Kuruma müracaat ederek tahsis talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Somut olayda; davacının ilk sigortalılık başlangıç tarihinin 01.04.1979 olduğu anlaşılmakla, davacının yaşlılık aylığı şartlarının 23.5.2002 tarih ve 4759 sayılı Yasa'nın 3. maddesi ile değişik 506 sayılı Yasa’nın geçici 81/C madde hükümlerine göre belirlenmesinin gerekmesi karşısında; 01.04.2011 tarihinden geçerli olmak üzere yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazandığının tespitine şeklindeki karar doğru olmamıştır. Çünkü; tahsis tarihi itibari ile 31 yıl 8 ay 16 gün sigortalılığı bulunan davacının, 3600 gün prim ödeme gün şartını 2011 Ocak ayında tamamladığı, buna göre 506 sayılı Kanunun Geçici 81/C-b-bc maddesi uyarınca 56 yaşını doldurmuş olması şartıyla yaşlılık aylığına hak kazanacağı anlaşılmaktadır. 01.04.1960 doğumlu olan davacı, 56 yaşını 01.04.2016 tarihi itibari ile tamamlayacağından henüz aylığa hak kazanamadığı gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.