Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6089 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 9954 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi : İzmir 5.İş MahkemesiTarih : 1.5.2006No : 1024-261 Davacı davalılardan işverene ait işyerinde 1.4.1994-9.11.2004 tarihleri arasında asgari ücretle ve aralıksız olarak geçen sigortalı çalışmalarının tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi ve davalılardan E.-T. Tic. San. A.Ş. vekilince de duruşma talep edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Davacı, davalı işyerinde 01/04/1994 tarihinden itibaren çalışmış olduğu halde, davalı işverence 03.11.2004 tarihinden itibaren çalışmasının kuruma kayıt ve tescil ettirildiğini, kendisinin de işverenin baskısı ile aynı gün işyerinde yapılan denetimde düzenlenen durum tesbiti tutanağına 03.11.2004 tarihinde işe girdiğini beyan ettiğini ileri sürerek davalı işverence eksik bildirilen hizmetlerinin tesbitini istemiştir.Mahkemece, davacı tanıklarının sözlerine dayalı olarak 01/09/1994 tarihinden itibaren davacının davalı işlerindeki çalışmalarının tesbitine karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde, bu tür hizmet tesbit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında; resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması, salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması, inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordroları, tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken işverenler tarafından Kuruma bildirilen komşu işyerleri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Mahkemenin bu tür davaların kişilerin sosyal güvenliğine ilişkin olması ve kamu düzenini ilgilendirdiği gözönünde tutularak gerektiğinde, doğrudan soruşturmayı genişletmek suretiyle ve olabildiğince delilleri toplayıp bunları birlikte değerlendirmek suretiyle olumlu veya olumsuz bir sonuca gitmesi gerekir. Somut olayda, SSK yoklama memuru denetimi sırasında davacı sigortalının işe giriş tarihini denetimin yapıldığı tarih olarak beyan ettikleri anlaşılmaktadır. SSK adına teftiş, kontrol ve denetleme yetkisine sahip elemanlarca düzenlenen tutanaklar 506 sayılı yasanın 130. maddesine göre aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir.Mahkemece yapılacak iş, davanın kamu düzenine ilişkin olduğu gözönünde tutarak öncelikle SSK yoklama memuru durum tesbit tutanağının dayanağı olan ihbar dilekçelerini getirtmek, davacının çalıştığı döneme ait ücret ödeme belgelerini getirtip incelemek, 11.03.2004 tarihli işyeri durum tesbit tutanağını düzenleyen yoklama memurunun tanık olarak bilgisine başvurmak, davacı ile birlikte çalışan ve tercihan işten ayrılmış olan işverenin ücret ve S.S.K. prim dönem bordrolarında kayıtlı davacı ile aynı dönemlerde çalışmış ve tercihen işten ayrılmış kişiler ve komşu veya benzer işi yapan işverenlerin kayıtlarına geçmiş diğer kimseleri re’sen tesbit ederek anılan kişilerin de bilgilerine başvurmak ve elde edilecek sonuca göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz istemleri kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı işverene iadesine 09.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.