MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacılar murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davacılar ile davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacılar vekilinin tüm davalı şirketler vekillerinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine.2-Dava,00.02.2010 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu ölen sigortalının haksahiplerinin maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece,maddi tazminat talepleri bakımından davacı anne....'nin maddi tazminat talebinin reddine,davacı baba .... için 18.756,88TL,davacı kardeş... için ise 7.614,90TL maddi tazminatın, manevi tazminat talepleri bakımından davacı ... için 90.000,00TL,.... için 80.000,00TL ve tüm kardeşler için ayrı ayrı 35.000,00'er TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden;Kurum tarafından iş kazası olarak kabul edilen olay nedeniyle davacı anne ...'ye iş kazası sigorta kolundan Kurumca gelir bağlandığı,zararlandırıcı olayda %20 davalı .....Dağ.A.Ş'nin,%50 oranında davalı ... Mimarlık Ltd.Şti'nin ve %30 oranında da kazazedenin kusurunun bulunduğu,davacı baba ...'a Kurumca iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanmama nedenine dair dosyada bir kaydın olmadığı anlaşılmıştır.Gerçekten destek kavramı hukuki bir ilişkiyi değil fiili bir durumu ifade eder. Ne hısımlığa ve nede yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanmaz.Öte yandan dava nitelikçe iş kazası sonucu ölen sigortalının yakınlarının Kurum tarafından karşılanmayan maddi zararının giderilmesi istemine ilişkindir. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa'nın değişik 24. maddesidir ve bu madde kapsamına göre haksahibinin ölen sigortalının desteğinde kabul edilebilmesi için 2022 sayılı Kanuna göre bağlanan aylık hariç olmak üzere Kurumdan her ne ad altında olursa olsun gelir veya aylık almaması gerekir.Bunun yanında Bunun yanında Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile sigortalı yakınlarına verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları,tarafların sosyal ve ekonomik durumları,paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu,olayın ağırlığı,davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez ve yine 22.06.1966 gün 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de açıklandığı üzere zarar görenin müterafik kusurunun varlığı halinde bu durumun manevi tazminatın takdirinde göz önünde bulundurulması gerekir.Bu açıklamalardan olarak somut olayda,davacı baba ...'a Kurumun ölen sigortalı ...'dan dolayı iş kazası sigorta kolundan gelir bağlamama nedeni araştırılmadan karar verilmesi doğru olmadığı gibi davacı kardeş...'ın asgari üçretin 1,66 katı çivarında üçret alan müteveffa...'nin desteğinde kabul edilmesi ve lehine maddi tazminata karar verilmesi de ayrıca hatalı olmuştur. Bunların dışında her bir davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarlarıda çok fazladır.Yapılaçak iş;maddi tazminat istemleri bakımından davacı ...'ın ölen sigortalı...'nin desteğinde olamayacağı gerekcesi ile maddi tazminat isteminin reddine karar vermek,davacı ... bakımından bu davacıya Kurumun iş kazası sigorta kolundan gelir bağlamama nedenini açıklığa kavuşturarak eğer bu davacının 2022 sayılı Kanuna göre bağlanan aylık hariç olmak üzere Kurumdan her ne ad altında olursa olsun gelir veya aylık alması nedeniyle gelir bağlanmamışsa bu davacının da maddi tazminat isteminin reddine karar vermek,aksi takdirde yani 2022 sayılı Kanuna göre bağlanan aylık hariç olmak üzere Kurumdan her ne ad altında olursa olsun gelir veya aylık almamasına rağmen Kurum kendisine yinede gelir bağlamamışsa,Kurumun kendisine gelir bağlaması noktasında talepte bulunmak ve gerekirse Kurumun taraf olduğu ayrı bir tespit davası açmak üzere bu davacıya önel vererek bu işlemlerin sonunda davacıya bir tahsis olursa bu miktarı hesaplanan tazminattan tenzil ederek neticesine göre karar vermek,Manevi tazminat istemleri bakımında da her bir davacı için yeniden ve daha uygun miktarlarda manevi tazminata karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı şirketler vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davalılara iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 21.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.