Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.K A R A RDava, davacının davalı işyerinde geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen hizmetinin tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Medeni haklardan istifade (hak) ehliyeti bulunan her tüzel kişi taraf ehliyetine de sahiptir. Tüzel kişiliğin son bulması ile artık eski tüzel kişinin taraf ehliyeti de son bulur. Taraf ehliyeti kamu düzeni ile ilgili olup hakimin bu hususu re'sen göz önünde bulundurması zorunludur.Somut olayda, davalı S.. K..'nin 22.12.2010 tarihinde tasfiyeye girdiği, 27.12.2012 tarihinde oda kaydının silinerek terkin edildiği dolayısıyla tüzel kişiliğinin ortadan kalktığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, tüzel kişiliği sonlanmış kooperatif aleyhine yargılamaya devam olunması isabetsiz olmuştur.Yapılacak iş, öncelikle davacıya davalı kooperatifin ihyasını sağlamak amacıyla dava açması için uygun süre vermek, ihya edilince davalı kooperatifi taraf haline getirmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan S.. K..'ne iadesine, 18/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.