Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5804 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 21054 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Afşin Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ: 20/03/2007NUMARASI: 2007/15-2007/177 Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılardan S. Mak.San. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davacı eş ve çocukların murisleri H.A.’ın ölümü nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatı ile toplam 16.000,00 YTL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ilişkin verilen 11.10.2005 günlü karar, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 16.11.2006 gün ve 2006/10810-15106 sayılı ilamı ile uyuşmazlığın iş Mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesi ile bozulması üzerine, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; iş mahkemesi sıfatı ile yargılamaya devam edilerek, maddi tazminat talebinin reddi ile manevi tazminat talepleri ve dava tarihinden ödeme tarihine kadar olan yasal faiz yönünden davalı tarafça karardan sonra temyiz aşamasında ödeme yapıldığı gerekçesi ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, hükmedilen manevi tazminat yönünden kaza tarihi olan 11.07.2001 tarihinden dava tarihi olan 25.04.2003 tarihine kadar işleyecek yasal faizinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş ise de, verilen karar doğru değildir. Gerçekten Mahkemece Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatı ile verilen karar görevli mahkemenin iş Mahkemeleri olduğu gerekçesi ile bozulmuş olduğundan, mahkeme kararı ile tespit edilmiş bir alacağının varlığından söz etmek mümkün değildir. Bu nedenle mahkemece davacıların manevi tazminat istemleri ile ilgili olumlu yada olumsuz bir hüküm kurulmadan, Bozma ilamının konusunu oluşturan hükmün davacılar tarafından icraya konulmuş olması ve yapılan icra takip sonucunda davalılardan E.Ü.A.Ş Genel Müdürlüğü tarafından temyiz aşamasında ödendiği gerekçesi ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru değildir. Öte yandan davacılar lehine takdir edilen manevi tazminat miktarı ile ilgili bir hüküm bulunmadığı halde belli olmayan manevi tazminat miktarı yönünden kaza tarihi olan 11.07.2001 tarihinden dava tarihi olan 25.04.2003 tarihine kadar işleyecek yasal faizin davalılardan müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Yapılacak iş, davacılar ve davalılardan E.Ü.A.Ş Genel Müdürlüğü’nün temyizinin bulunmaması nedeni ile davacılar yönünden takdir edilen manevi tazminat miktarı belirlenerek bu miktar yönünden sadece, kaza tarihi olan 11.07.2001 tarihi ile dava tarihi olan 25.04.2003 tarihine kadar işleyecek yasal faizin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermektir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalılardan S. Makine Sanayi A.Ş’nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.