Mahkemesi : Yozgat 1. Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTarih : 21.3.2006No : 31-79 Davacı 1.1.1985-1.9.2005 tarihleri arası SSK'lı hizmetleri dışında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, 01.01.1985-01.09.2005 tarihleri arasında, Sosyal Sigortalar Kurumu’na tabi zorunlu sigortalılık ile çakışan süreler dışında Tarım Bağ-kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 1985/3. dönemden 39 gün, 1986/3. dönemden 101 gün, 1987/3. dönemden 71 gün olmak üzere toplam 211 günlük zorunlu SSK’lı sigortalılık süresi hariç, kalan süredeki tarım Bağ-Kur sigortalılığının geçerli olduğunun tesbitine, davalı kurumun sataşmasının bu şekilde giderilmesine karar verilmiş ise de, karar, davacının hangi tarihler arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılacağı hususunda infazda tereddüde yol açacak niteliktedir. Oysa, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 388/son maddesi gereğince, hüküm kısmında istek sonuçlarından her biri hakkında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Öte yandan, aynı kanunun 389. maddesinde de verilen karar ile iki tarafa yükletilen yükümlülüklerin kuşku ve duraksama gerektirmeyecek surette çok açık olarak yazılması gerektiği hüküm altına alınmıştır.Öte yandan, davacının zorunlu tarım Bağ-Kur sigortalılığı ile çakışan 01.01.1995-31.12.1995 tarihleri arasında 180 gün 2925 sayılı yasaya tabi sigortalılığı bulunduğundan dava, Sosyal Sigortalar Kurumu’nun da hak alanını ilgilendirmektedir. Bu bakımdan, Sosyal Sigortalar Kurumu’na davanın yöntemince yöneltilmesi gerektiği ortadadır. Oysa, yargılamanın Bağ-Kur’un huzuru ile sürdürüldüğü ve sonuçlandırıldığı açıktır.Yapılacak iş, davayı yöntemince Sosyal Sigortalar Kurumu’na yöneltmek ve davalı Sosyal Sigortalar Kurumu’nun ileri süreceği delilleri toplamak, dosyadaki mevcut delillerle birlikte değerlendirmek ve sonucuna göre hüküm kısmında istek sonuçlarından her biri hakkında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilerek karar vermekten ibarettir.O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 05.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.