Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5582 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 9572 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ : Bakırköy 1. İş MahkemesiTARİHİ : 11/04/2007NUMARASI : 2005/386-2007/476 Davacı, 18975719 sigorta sicil numarası ile S.S.K. kayıtlarında yanlış yazılan soyadının nüfus kayıtlarına göre düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi Davacı 18975719 sigorta sicil numarası ile S.S.K.'da bulunan kaydında "K." olan soyadının "Ç." olarak düzeltilmesini istemiştir.Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile varılmıştır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının K.ve G.oğlu, R.-B. 17.3.1963 doğumlu A. Ç. olduğu, .... sigorta sicil numarası ile, 7.8.1989 tarihli işe giriş bildirgesinde işverence 1963 Bulgaristan doğumlu K.oğlu A.K.'nun SSK.'na bildirildiği davacının hizmet cetvelinde ..,..., ..., ...,..., ...sicil nolu işyerlerinden A.K.'nun çalışmalarının SSK.'na bildirildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece 7.8.1989 tarihinde işveren F.-T.A.ş. tarafından verilen işe giriş bildirgesindeki imzanın davacıya ait olup olmadığı konusunda mahkemede alınan imza örnekleri ile karşılaştırma yapılarak ve davacıyla birlikte çalıştığı saptanan kayıtlara geçmiş tanıklar dinlenmeden sonuca gidildiği görülmektedir. Sigortalılığın zorunlu, kişiye bağlı ve özellikle devredilemez bir hak olduğu ve bu tür davaların özel bir duyarlılığı gerektirdiği gözetilerek sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için hizmet cetvelinde "A.K." adlı kişi adına gözüken çalışmaların tümü ile ilgili Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan ve işveren yanında bulunan şahsi dosyalar ile prim ve ücret bordroları ile davacının imza ve fotoğraflarını içeren işe giriş bildirgeleri getirtilerek davacının o tarihlerde Seçim Kurulu, Bankalar, Vergi Daireleri, Tapu Daireleri gibi resmi dairelerde imzasının bulunduğu belgeler getirtilerek imza ve fotoğrafın davacıya ait olup olmadığı konusunda benzerlik incelenmesi yaptırılmalı, her işyeri için davacıyı yakından tanıması gereken işveren, müdür, şef, ustabaşı, çalışma arkadaşları gibi işyerleri kayıtlarında yer alan tanıklar dinlenmeli, nüfus kaydı ile bildirgelerdeki nüfus bilgileri karşılaştırılmalı bildirgedeki "A.K." adlı kişinin gerçekte var olup olmadığı ilgili nüfus müdürlüğünden sorulmalı, bu şahsın varlığı halinde davaya katılımı sağlanmalı ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 10.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.