Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5572 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 7533 - Esas Yıl 2006
MAHKEMESİ: Kastamonu İş MahkemesiTARİHİ: 14/03/2006NUMARASI: 66-18 Davacı, maluliyet durumunun tespiti ile maluliyet aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava nitelikçe davacının maluliyet aylığı bağlanmasına hak kazandığının tespitine ilişkindir. Mahkemece davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Dava ve taraf ehliyeti kamu düzenine ilişkin olup mahkemelerce re’sen göz önünde tutulur. Ehliyetsiz kişilerin davada davacı ya da davalı olarak yer almaları, yasal temsilcileri aracılığı ile olanaklıdır. Davacının Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın 28.11.2005 tarihli raporlarına göre “Orta ağır sınırda zekâ geriliği ve görme bozukluğunun bulunduğu ve buna bağlı olarak beden çalışma gücünün en az 2/3’nü kaybettiği tespit edilmiştir. Hal böyle olunca; mahkemece, durumun Medeni Kanunun 405/2 maddesi uyarınca vesayet makamına bildirilmesi, davacıya vasi atanmasının sağlanması, davanın vasi ya da onun tayin edeceği vekil huzuruyla görülerek sonuçlandırılması gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir. Öte yandan, 28.04.2005 tarihli dava dilekçesinin sonuç bölümünde maluliyet durumunun tespitinden söz edilmekte ise de, dava dilekçesinin bütünün incelenmesinden davacının talebinin maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine yönelik olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca da davanın esasına girilmek gerekirken, hatalı değerlendirme ile davacının maluliyet oranının belirlenmesini istediği ve bunda hukuki yararı bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 03.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.