Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 554 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16700 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İş MahkemesiDavacı, bahse konu tarihler arasındaki ... sigortalılıklarının iptaline 30/05/2013 tarihini takip eden aybaşı olan 01/06/2013 tarihinden itibaren birikmiş maaş ödemelerinin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,2-Dava, davacının 01.11.2007 – 22.02.2008, 01.10.2008 – 03.06.2009, 13.08.2011 -11.10.2011, 13.10.2011 – 18.10.2011 ve 22.11.2011 – 04.12.2011 tarihleri arasındaki tarım... sigortalılığının iptali ile 30.05.2013 tahsis talep tarihini takip eden aybaşı olan 01.06.2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması ve birikmiş maaş ödemelerinin faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacının 31.12.2000 tarihinden sonraki tarım ... ve 5510 Sayılı Kanunun 4/b maddesi kapsamındaki sigortalılığının iptaline, davacıya 01.06.2014 tarihinden itibaren faizi ile birlikte yaşlılık aylığı ödenmesi gerektiğinin tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 07.05.1958 doğumlu olan davacının, 10.06.1974 – 28.05.2013 tarihleri arasında kesintili 2470 gün 506 sayılı Kanun (5510 sayılı Kanun 4/a maddesi) kapsamında, 01.07.1998 – 31.12.2000 tarihleri arasında 900 gün tartışmasız, 01.11.2007 – 22.02.2008, 01.10.2008 – 28.02.2011, 13.08.2011 – 11.10.2011, 13.10.2011-18.10.2011 ve 22.11.2011-04.12.2011 tarihleri arasında 506 sayılı Kanun (5510 sayılı Kanun 4/a maddesi) kapsamındaki sigortalılık ile çakışan tarım ... sigortalılığının bulunduğu, 03.03.1978 – 03.11.1979 tarihleri arasında askerlik yapan davacının bu süreden 330 günü borçlanarak ödeme yaptığı, tanıkların davacının 2000 yılından beri ...’da inşaat işçisi olarak çalıştığını beyan ettikleri, davacının 30.05.2013 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Somut olayda; davacının tarım ... sigortalısı olarak görüldüğü ve 506 sayılı Kanun (5510 sayılı Kanun 4/a maddesi) kapsamındaki sigortalılık ile çakışan 01.11.2007 – 22.02.2008, 01.10.2008 – 28.02.2011, 13.08.2011 – 11.10.2011, 13.10.2011-18.10.2011 ve 22.11.2011-04.12.2011 tarihleri arasında...ilinde olduğu, bu hususun davacının 506 -sayılı Kanun (5510 sayılı Kanun 4/a maddesi) kapsamındaki hizmetlerini gösterir hizmet cetvelinden ve tanık beyanlarından sabit olduğu, davacının 506 sayılı Kanun (5510 sayılı Kanun 4/a maddesi) kapsamında 2470 gün, 2926 sayılı Kanun kapsamında 900 gün tartışmasız sigortasının olduğu, 330 gün askerlik borçlanması yaptığı, davacının 10.06.1974 sigorta başlangıç tarihine göre 15 yıl sigortalılık süresini 10.06.1989 tarihinde gerçekleştirdiği, 3600 prim ödeme şartını ise Şubat 2013 tarihinde yerine getirdiği görülmüştür. Davacının çakışan sigortalılığın olduğu dönemde...ilinde 506 sayılı Kanun kapsamında çalıştığı, buna göre tarımsal faaliyetinin olmadığının anlaşılması karşısında davacının 31.12.2000 tarihinden sonraki tarım ... ve 5510 Sayılı Kanunun 4/b maddesi kapsamındaki sigortalılığının iptaline şeklindeki Mahkeme kararı yerindedir. Ancak davacıya 01.06.2014 tarihinden itibaren faizi ile birlikte yaşlılık aylığı ödenmesi gerektiğinin tespitine şeklindeki hüküm 506 sayılı Kanunun 23.05.2002 tarih ve 4759 sayılı Yasa'nın 3. maddesi ile değişik 506 sayılı Yasa’nın geçici 81/C maddesi hükümleri karşısında yerinde değildir. 506 sayılı Yasa’nın geçici 81/C maddesi, “a) 23.05.2002 tarihinde 15 yıllık sigortalılık süresini kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmuş ve 3600 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş bulunanlara istekleri halinde yaşlılık aylığı bağlanır.b) 23.05.2002 tarihinde (a) bendinde öngörülen şartları yerine getiremeyenlerden bu şartları;ba) 24.05.2002 ile 23.05.2005 tarihleri arasında yerine getirenler kadın ise 52, erkek ise 56 yaşını doldurmuş olmaları,bb) 24.05.2005 ile 23.05.2008 tarihleri arasında yerine getirenler kadın ise 54, erkek ise 57 yaşını doldurmuş olmaları,bc) 24.05.2008 ile 23.05.2011 tarihleri arasında yerine getirenler kadın ise 56, erkek ise 58 yaşını doldurmuş olmaları,bd) 24.05.2011 tarihinden sonra yerine getiren kadınlar 58, 24.05.2011 ile 23.05.2014 tarihleri arasında yerine getiren erkekler 59 yaşını doldurmuş olmaları,be) 24.05.2014 tarihinden sonra yerine getiren erkekler 60 yaşını doldurmuş olmaları,Şartı ile yaşlılık aylığından yararlanabilirler.” şeklindedir.Buna göre, sigortalıya yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için 15 yıl sigortalılık, 3600 gün prim ödeme ve Kanunda öngörülen yaşın tamamlanması gerekir. Dava konusu olayda; 07.05.1958 doğumlu olan davacı, 10.06.1974 sigorta başlangıç tarihine göre 15 yıl sigortalılık süresini 10.06.1989 tarihinde, 3600 gün prim ödeme şartını ise Şubat 2013 tarihinde yerine getirmiştir. Buna göre 506 sayılı Kanunun geçici 81. maddesinin C fıkrasının bd alt bendi uyarınca 59 yaşını tamamlamak şartıyla (07.05.2017 tarihinde) davacıya yaşlılık aylığı bağlanır. O halde, davacının yaşlılık aylığının şartları oluşmadığından, davacının yaşlılık aylığı ile ilgili talebinin reddine karar vermek gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Yapılacak iş; davacının yaşlılık aylığı ile ilgili talebi yönünden red kararı verilmesinden ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.