Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5507 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 8896 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ : Karaman İş MahkemesiTARİHİ : 27/09/2006NUMARASI : 2005/166-2006/132Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 1057 gün çalıştığının tespiti ile işçilik alacaklarının tahsilinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davacı ile davalılardan Ö.H. Ür. Amb. Gıda San. Tic. A.Ş vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-5521 sayılı Yasa’nın 8.maddesi uyarınca İş Mahkemelerinde sözlü yargılama usulü uygulanır. HUMK'nun 433/2.maddesinde karşı tarafın, hükmü süresinde temyiz etmemiş olsa bile, 10 gün içinde vereceği cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirerek, temyiz isteğinde de bulunabileceği belirtilmiş ise de, 5521 sayılı Yasa’da bu hükmün uygulanacağına ilişkin bir açıklama mevcut değildir. Bu nedenle, bu hükmün İş Mahkemesinden verilen hükümler yönünden uygulanamayacağı Dairemizin ve giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerinden bulunduğundan, davalı işveren vekilinin 8.1.2007 tarihli temyize cevapla katılma yolu ile verdiği dilekçesinin reddine,2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere ve özellikle temyiz edenin sıfatına göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.3-Dava, davacının davalı işverene ait işyerinde 6.11.2002-17.10.2005 tarihleri arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmasının tespiti ile işçilik alacaklarının ve iş kazasından doğan manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir. 506 sayılı Yasa’nın 27. ve müteakip maddelerinde işverenin iş kazasını en geç iki gün içinde Sosyal Sigortalar Kurumu'na bildirilmekle yükümlü olduğu, haber verme kağıdındaki bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında gerekirse Kurumca soruşturma yapılabileceği ve varılan sonucun en geç üç ay içinde ilgililere yazı ile bildirileceği, ilgililerce yetkili mahkemeye başvurularak Kurum kararına itiraz olunabileceği, itiraz halinde Kurum kararının ancak mahkeme kararının kesinleşmesiyle kesin hale geleceği bildirilmiştir.Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından sigortalıya bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir. Diğer yandan, sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle, işçide oluşan meslekte güç kayıp oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin kesin olarak saptanması gerekir. 506 sayılı Yasa'nın ....19. maddesinde geçici iş göremezlik hali sonunda Kuruma ait veya Kurumun sevk edeceği sağlık tesisleri sağlık kurulları tarafından verilecek raporlarda belirtilen arızalarına göre iş kazası sonucu meslekte kazanma gücünün en az %10 azalmış bulunduğu Kurumca tesbit edilen sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanacağı, 31. maddesinde Kurumun, sigortalıya bağlanacak gelirleri yapılan inceleme ve soruşturmalar sonunda ve gerekli belgelerin tamamlandığı tarihten itibaren en geç üç ay içinde tesbit ederek ilgililere yazı ile bildireceği, ilgililerin bağlanan geliri bildiren yazıyı aldıktan sonra bir yıl içinde yetkili mahkemeye başvurarak Kurum kararına itirazda bulunabilecekleri, itirazın reddi hakkındaki mahkeme kararının kesinleşmesiyle Kurum kararının kesinleşmiş olacağı, 109. maddesinde de sigortalıların iş görmezlik hallerinin tesbitinde, Kurum Sağlık tesisleri sağlık kurullarınca verilecek raporlar da belirtilen hastalık ve arızaların esas tutulacağı, Kurumca verilen karara ilgililer tarafından itiraz edilmesi halinde durumun Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanacağı bildirilmiştir. Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Sigortalar Kurumu'na bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca sigortalıda oluşan beden güç kayıp oranının ve geçici iş göremezlik durumunun belirlenebilmesi ve sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğinde olup olmadığının tesbiti ön sorunudur.Yapılacak iş; davacıya Sosyal Güvenlik Kurumuna iş kazası geçirmesi nedeni ile bildirimde bulunup, iş kazası Kurumca sayılırsa, beden güç kayıp oranının belirlenmesini istemek üzere önel vermek olayın kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde öncelikle olayın iş kazası olup olmadığını araştırarak bir sonuca varmak, iş kazası olmadığı sonucuna varılır ise şimdiki gibi manevi tazminat isteminin reddine karar vermek, iş kazası olduğu sonucuna varılır ise davacıda oluşan geçici işgöremezlik veya beden güç kayıp oranı Sosyal Güvenlik Kuruma'na tespit ettirilerek uygun bir manevi tazminata hükmetmektir.4-Ayrıca S.S.K işçilik alacakları davasının tarafı olmadığı halde Tespit talebi nedeni ile yararına maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde reddedilen işçilik alacakları miktarı üzerinden nispî avukatlık ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur.Mahkemenin bu maddi ve hukuksal olguları gözetmeksizin, yazılı olduğu şekilde karar vermesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 08.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.