MAHKEMESİ : Ankara 13. İş MahkemesiTARİHİ: 23/02/2006NUMARASI: 363-156Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 22.11.1982-30.11.1986 tarihleri arasında çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davacı ile davalılardan Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı Kurum vekilinin tüm davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine.2-Davacı 22.11.1982-30.11.1986 tarihleri arasında davalı işyerinde aralıksız çalıştığının tesbitini istemiş, mahkemece davacının çalışmalarının aralıklı olduğunu kabul ederek istemi kısmen hüküm altına almıştır.Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının davalı işyerine 22.11.1982 tarihli giriş bildirgesi ile girişinin bulunduğu, 1982-1985 tarihleri arasında Kuruma kısmen bildirimlerin oldu??u, davalı işyerinde SSK müfettişince inceleme yapılarak 10.11.1986 tarihli teftiş raporu düzenlenerek davacının çalışmalarının saatlik olduğu belirlenmiş ise de yalnızca davalı işyeri kayıtları incelenerek ve davalı işverenin dosyasına başvurularak raporun düzenlendiği çalışmanın niteliği hakkında ayrıntılı araştırma yapılmadığı, Mahkemenin yetersiz tanık beyanları ve bilirkişi raporu itibariyle sonuca gittiği görülmüştür.Yasal dayanağı 506 sayılı Yasa'nın 79/10. maddesi olan bu tür davalar kamu düzenini ilgilendirdiğinden özel bir duyarlılıkla yürütülmeli, çalışma olgusu eksiksiz belirlenmelidir.Çalışma olduğu her türlü delille ispatlanabilirse de çalışmanın konusu, sürekli yada kesintili oluşu, başlangıç ve bitiş tarihleri konularında tarihlerin sözleri değerlendirirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları işveren işçi ve işyeriyle ilişkileri bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli, tanıklar buna göre isticvap olunmalı, işverenın kapsam, kapasite ve niteliği ile bu beyanları kontrol edilmeli, öncelikle işyeri çalışanları gerektiğinde de işyerine komşu veya yakın işyerlerinden bu yeri bilen ve tanıyanlar dinlenerek sonuca gidilmeli, çalışma hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmıyacak şekilde sağlıkli bir biçimde tesbit edilmelidir.Buna göre, mahkemece dava konusu çalışmanın kapıcılık hizmeti olduğu, çalışmanın geçtiği apartman işyerinin 12. daireden oluştuğu ve 1982 yılından itibaren de ısıtmanın kömürlü kalorifere dönüştürüldüğü, bir kısım tanık beyanlarından davacının çöp toplama, apartman sakinleri için alışveriş yapma, ekmek ihtiyaçlarının karşılama, temizlik yapma gibi hizmetleri de yerine getirdiğinin, kapıcı dairesinde oturduğunun beyan edilmesi ile birlikte özellikle sigortalı işverenin emir ve nezareti altında verilecek işi, yapmaya hazır bir şekilde beklemesi halinde sürekli çalışmasının varlığının söz konusu olacağı da değerlendirilerek bu yönde tanık beyanları irdelenmeli, beyanların açıklattırılmalı, yeniden davalı apatmanda uzun süre ikamet edenler, komşu apartmanınca da uzun yıllar oturanlar veya komşu yada yakın yerlerde çalışanlar dinlenerek çalışmanın olgusu şüphe ve tereddüt yaratmayacak şekilde belirlenmelidir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 2.4.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.