Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5465 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 6544 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi : Niğde İş MahkemesiTarih : 24.2.2006No : 75-18 Davacı 19.4.1979 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti ile emeklilik aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalı Kurumun tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.2- Davacının temyizine gelince ; Davacı, zorunlu Bağ-Kur Sigortalısı olarak davalı Kurumca zorunlu sigortalı sayılarak kendisinden 3780 ve 4247 sayılı Yasalara göre prim tahsil edildiği gibi tecil ve taksitlendirme talebi ile de prim ödediği gerekçesi ile 19.04.1979 tarihinden itibaren kesintisiz olarak 1479 sayılı Yasa'ya göre Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile yaşlılık aylığı tahsisini istemiştir.Mahkemece, davacının 19.04.1979-10.06.1985 tarihleri arasında oda kaydı ile, 29.01.1992-30.08.1995 tarihleri arasında vergi kaydı ile ve 04.07.1996 tarihinden dava tarihi olan 12.05. 2004 tarihine kadar sigortalı olduğunun kabulü ile yaşlılık aylığına yeterli hizmet süresi bulunmaması nedeniyle istemin reddine karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun değildir.Davacının 19.04.1979 tarihinden itibaren oda kaydına dayanılarak zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğu, Mahkemece kabul edilmeyen 10.06.1985-29.01.1992 ve 30.08.1995-04.07.1996 dönemlerinde ise vergi,meslek kuruluşu ve Esnaf ve Sanatkar Sicili kaydının bulunmadığı, başka bir anlatımla, zorunlu sigortalılık koşullarını yitirdiği anlaşılmaktadır.Gerçekten; Davanın yasal dayanağı olan 1479 sayılı Yasa'nın olay tarihinde yürürlükte bulunan 25/a maddesi olup,gelir vergisi mükellefiyetini gerektiren faaliyetin sona ermesi durumunda zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı sona erer.Davacının Esnaf ve Sanatkar Sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşlarında üye kaydı da bulunmadığından aynı yasanın 25/b maddesine göre de sigortalı sayılması mümkün değildir.Ancak, davacının önceden Bağ-Kur’a tescili bulunduğundan Kurumca hiçbir araştırma yapılmaksızın davacı zorunlu sigortalı sayılarak prim borçları 3780 ve 4247 sayılı Yasalara göre prim affından yararlandırılarak tahsil edildiği gibi tecil ve taksitlendirme ile 2002 yılının 5. ayı itibarıyla mevcut prim borçları da tahsil edilmiştir. Davacıyı kendi hatalı işlemi nedeniyle yıllarca sigortalı sayan Kurumun, davacıya sigortalı olduğu inancını verdikten sonra yaptığı yanlışlığın farkına vararak sigortalılık süresini süresini iptal etmesi iyi niyetten uzaktır. Yargıtay H.G.K.’nun 01.10.1997 gün, 1997/10-578 E., 1997/758 K.sayılı kararında da belirtildiği üzere; Davacının, Sosyal Güvenlik Hukuku ilkeleri ve Medeni Kanunu’nun 2. maddesinin uygulanmasının zorunlu bir sonucu olarak primi alınan tüm süreler bakımından zorunlu sigortalı kabul edilmesi ve bu tesbite göre yaşlılık aylığı koşullarının oluşup oluşmadığı irdelenerek elde edilecek sonuca göre yaşlılık aylığı yönünden de karar verilmesi gerekir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 2.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.