Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5447 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 10682 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Bingöl Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ: 15/03/2007NUMARASI: 2005/577-2007/116Davacı, yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,Dava, 28.05.1982 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalı olarak 25 yılını dolduran davacıya yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir. Mahkemece davacının yaşlılık aylığı şartlarını taşıdığı bu nedenle yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 28.05.1982-28.05.1985 tarihleri arasında vergi kaydının bulunduğu, 25.12.11984-27.09.1985 tarihleri arasında Esnaf sicil kaydının bulunduğu, 11.01.1983-27.09.2005 tarihleri arasında B. U. O. Odasına üyeliğinin bulunduğu, 11.01.983 tarihinde kurum kayıtlarına giren giriş bildirgesi ile 28.05.1982 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalılığının başlatıldığı, 11.10.2005 tarihli hizmet döküm cetveline göre 23 yıl 5 ay 3 gün sigortalılığının bulunduğu ve 324,02 YTL prim borcu görüldüğü, 13.10.2005 tarihli hizmet döküm cetvelinde ise davacının 28.05.1982 tarihinde başlayan sigortalılığı vergi kaydının sona erdiği 22.03.1983 tarihinde sona erdirilip 22.03.1985 tarihinde tekrar başlatılarak 21 yıl 7 ay 9 gün sigortalı olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. Davacının sigortalı kabul edilmeyen 28.05.1983-22.03.1985 tarihleri arasında geçen süreye ait prim borçlarını 30.04.1990 ile 01.10.1990 tarihleri arasında 6 taksit olarak kuruma ödediği, 03.09.1978-03.11.1979 tarihleri arasındaki 600 günlük askerlik süresini kuruma borçlandığı, 28.09.2005 tarihinde kurum kayıtlarına giren aylık talep formunun düzenlendiği, ayrıca 28.09.2005 tarihli dilekçe ile Kurumdan zorunlu Bağ-Kur sigortalılığının devam ettirilmesini istediği ve 30.09.3005 tarihli kurum yazısı ile davacıya Bağ-Kur sigortalılığının devam ettiği ve 28.09.2005 tarih itibari ile 14 basamak üzerinden 30,00 YTL eksik prim borcu bulunduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır.Davacının sigortalılığının 28.05.1982 tarihinden itibaren başladığı ve dava tarihine kadar devam ettiği, askerlik borçlanması ile birlikte 25 yıl sigortalılık süresi bulunan ve 1957 doğumlu olan davacı yönünden tam yaşlılık aylığı koşullarından olan süre ve yaş koşulunun oluştuğu anlaşılmaktadır. 1479 sayılı Yasa'nın 35/a maddesinde belirtilen, yazılı talepte bulunma ve talepte bulunulan tarihte prim ve her türlü borçların ödenmiş olması koşuluna gelince, davacının yaşlılık aylığı bağlanması talebini içerir imzasını taşıyan tahsis talep dilekçesi dosya içersinde bulunmamaktadır. Bu nedenle dava tarihi itibari ile eksik prim borcu bulunan davacının, tahsis talep tarihi itibari ile borcu bulunup bulunmadığı anlaşılmamaktadır. Öte yandan mahkemece davacının yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilerek, yaşlılık aylığının başlangıç tarihi de açıkça belirtilmemiştir.Yapılacak iş davacının tahsis talep dilekçesinin bulunması halinde 28.05.1982 tarihinden talep tarihine kadar olan sürede prim borcu bulunup bulunmadığının kurumdan sorulmalı borcunun bulunmadığının anlaşılması halinde talep tarihini takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmeli, tahsis talep dilekçesinin bulunmaması halinde dava dilekçesi tahsis talebi kabul edilerek, dava tarihi itibari ile prim borcu bulunup bulunmadığının kurumdan sorulmalı ve borcunun bulunmadığının anlaşılması halinde dava tarihini takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığı bağlanılmasına, borcunun bulunduğunun anlaşılması durumunda ise, ödemesi için davacı tarafa mehil verilmeli borcun yerine getirilmesi halinde ödemeyi takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanmasına karar verilerek sonuca gidilmelidir. Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.