Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5304 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 9911 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Nevşehir 1.Asliye Hukuk (İş) MahkemesiTARİHİ: 22/03/2007NUMARASI: 2006/57-2007/81 Davacı, M.K. 2. maddesi uyarınca 30.12.1983-15.06.1992 tarihleri arası Bağ-Kur sigortalısı sayılması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, 20.04.1982 tarihinden itibaren kurum tarafından Esnaf Bağ-Kur’a tescil edilen davacının vergi kaydının sona ermesi nedeniyle iptal ettiği 30.12.1983-15.06.1992 tarihleri arasındaki primleri tahsil edilen sigortalılık süresinin MK m.2 uyarınca uzun süreli kullanım nedeniyle kabul edilmesi gerektiğinin tesbiti istemine ilişkindir.Mahkemece istemin reddine karar verilmiş ise de, bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren, 1479 sayılı yasanın 24. maddesi ilk şekliyle, sigortalılığın oluşumu için, kendi ad ve hesabına bağımsız çalışma olgusunun gerçekleşmesi yanında, ayrıca, kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulunu da aramıştır. Bu kuruluşlara kayıt tarihi ise, sigortalılığın başlangıcı yönünden, yasal karine kabul edilmiştir. 04.05.1979 tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı yasa, Bağ-Kur’lu olabilme yönünden, söz konusu 24. maddenin öngördüğü meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulunu kaldırmış, sadece yasanın temel ilkesi olan kendi ad ve hesabına çalışma koşulunun gerçekleşmesi durumunda, sigortalılığın oluşacağını yeterli görmüştür. Buna karşın, 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı yasa bağımsız çalışanların sigortalı olabilmeleri yönünden vergi yükümlülüğünü öngörmüş, vergiden muaf olanların da kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olmaları durumunda yine sigortalı sayılacaklarını kabul etmiştir. Nihayet, 22.03.1985 yürürlük tarihli 3165 sayılı yasa, sigortalılığa karine yönünden vergi kaydının, bu kaydın bulunmaması veya vergiden muaf olunması halinde, esnaf ve sanatkar sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kayıtlarının esas alınacağını belirlemiştir.Davacının şahsi sicil dosyasının incelenmesinden, 20.04.1982 tarihinde Esnaf Bağ-Kur’a tescil edildiği,ilk prim ödemesinin 26.05.1983, son prim ödemesinin ise 15.06.1992 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacının,01.06.1981-30.12.1983 tarihleri arası vergi kaydı bulunmaktadır. Bu durumda, davacının uyuşmazlık konusu dönem olan 30.12.1983-15.06.1992 tarihleri arasında vergi kaydı, esnaf ve sanatkar sicili kaydı veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı bulunmadığından zorunlu Bağ-Kur sigortalısı değildir. Ancak, dosyada mevcut hizmet döküm cetveline göre, davacının 26.05.1983 tarihinden itibaren prim ödemeye başladığı ve ihtilaflı döneme ait primleri 1992 affından yararlanarak Kuruma ödediği, Kurumun terk işlemini 24.06.1997 tarihinde primleri tahsil edip kullandıktan sonra yaptığı görülmektedir. Kurumun, davacı tarafından ödenen ve uyuşmazlık konusu dönemi kapsayan primleri tahsil edip uzun süre bu primleri kullandıktan sonra davacının sigortalılığını iptal etmesi Medeni Kanun’un 2. maddesinde ifadesini bulan objektif iyi niyet kurallarıyla bağdaşmayacağından yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.Yapılacak iş,davacının primleri tahsil edilen ve Kurum tarafından uzun süre kullanılan 30.12.1983-15.06.1992 tarihleri arasındaki sigortalılık sürelerini kabul etmekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 03.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.