Mahkemesi : Tarsus İş MahkemesiTarih : 26.1.2007No : 377-7Davacı davalı işveren nezdinde 1.9.1975-22.11.2005 tarihleri arası çalıştığı günlerin tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılar vekilleri tarafından duruşmalı, olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davacının 01.09.1975-01.01.1980 tarihleri arasında yılda 6 ay mevsimlik olarak, 01.01.1980-22.11.2005 tarihleri arasında ise sürekli olarak geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tesbiti istemine ilişkindir.Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı yasanın 79. maddesi bu tip hizmet tesbiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Somut olayda , davacı adına işe giriş bildirgesinin verilmediği, davacının sigortalı tesciline rastlanmadığı, davalıya ait 10030397 sicil nolu işyerinin 01.03.1981 tarihinde kanun kapsamına alındığı ve 30.09.1996 tarihinde kapsamdan çıkartıldığı, davacının 1999 ve 2004 seçimlerinde davalıya ait işyerinin bulunduğu köyde ol kullandığı anlaşılmaktadır.Mahkemece dinlenen tanık beyanlarından davacının davalı işyerinde zaman zaman çalışmalarının bulunduğu anlaşılmakta ise de tesbiti istenilen sürenin uzunluğu dikkate alındığında çalışma süresi yönünden kesin saptamaları içermediğinden bu tanık beyanları ile sonuca gidilmesi, eksik inceleme ve araştırma ile istemin kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Yapılacak iş; davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği ve tesbiti istenilen sürenin çok uzun olduğu da nazara alınarak, davacının tesbitini istediği döneme ait Köy muhtarı ve ihtiyar heyeti üyelerinin kayıtlarını ilgili kurumdan getirterek davacı ile aynı dönemlerde görev yapmış ve resmi kayıtlara geçmiş tanıkları tesbit edip beyanlarına başvurmak, mahallinde keşif yaparak davalıya ait işyerinin kapsam ve kapasitesini tesbit etmek, davalı işyerinde davacının devamlı kalmasına uygun bir yer olup olmadığını araştırmak ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek çalışma olgusunu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde tesbit edip sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının ilgiliye yükletilmesine, 03.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.