Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5275 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 6253 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi : İstanbul 6.İcra MahkemesiTarihi : 16.2.2006No : 1642-194Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı (alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Uyuşmazlık, İcra ve İflas Kanunu'nun 96. ve onu izleyen maddelerine dayalı üçüncü kişinin istihkak davasına ilişkindir.Davacı üçüncü kişi H.E. B.V. vekili, dava konusu basın mevkutelerinin malikinin ve isim hakkı sahibinin davacı şirket olduğunu, davacı şirketin yazılı basın konusunda uluslararası bir şirket olup, Türkiye’deki faaliyetlerini, lisans hakkı verdiği ve ortağı bulunduğu borçlu 1 N. H.Y. A.Ş. vasıtası ile sürdürmekte olduğunu, davacı şirket ile borçlu 1 N. H.Y. A.Ş. (eski unvan: 1 N. Y.A.Ş.) arasında lisans sözleşmeleri yapıldığını belirterek, davalı alacaklı tarafından borçluya ait olduğu ileri sürülerek haciz edilen basın mevkuteleri üzerindeki haczin kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece, C.G., H. , B. , H. , B. , Z. , C. S. , E. Ve C. adlı markaların davacı adına Türk Patent Enstitüsü Başkanlığı’nda kayıtlı olduğu, davacı ile davalı arasında ticari marka ve teklif hakkı lisans anlaşmasının 2000 yılı Mayıs ayında yapıldığı, davalı alacaklının borçlunun üzerine tescili bulunmayan markaların kullanımı hakkından kaynaklanan gelirini haczedebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.556 sayılı Markaların Korunması Hakkındaki Kanun Hükmündeki Kararname’nin 6. maddesinde, bu kanun hükmünde kararname ile sağlanan marka korumasının tescil yoluyla elde edilebileceği, aynı kanun hükmündeki kararnamenin 15. maddesinde ise, tescilli bir markanın, kullanma hakkının lisans konusu olabileceği hüküm altına alınmıştır.Dosya içerisinde bulunan marka tescil belgelerinden, dava konusu C.G. , H., B., H., B., Z., C.S., E., C.adlı markaların Türk Patent Enstitüsü’nce çeşitli tarihlerde, T. H. C.veya H. C., I. Adlarına 10 yıl müddetle tescil edildiği görülmektedir. Bu durumda, dava konusu markaların adlarına tescil edildiği T.H. C.ve H. C. , I. Ile davacı üçüncü kişi H. E. B.V.’nin aynı şirketler olup olmadığı, davacı üçüncü kişi şirketin unvan değişikliği, birleşme vs. bir işlem yapıp yapmadığı hususu dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılamadığı gibi, bu hususta davacı üçüncü kişi şirketin bir beyanı da bulunmamaktadır. Davacı üçüncü kişi şirket vekili, 07.06.2006 tarihli temyize cevap dilekçesinde, davacı şirket H.E.B.V. ile lisans sözleşmeleri ve marka tescil belgelerinde adı geçen T.H.C. ve H.C., I. ’nin aynı şirketler olduğunu iddia edip, 01.01.1998 tarihli temlik sözleşmesi ibraz etmiştir. Ancak, söz konusu temlik sözleşmesi, T. H.C.’un borçlu şirket ile imzaladığı lisansların H.C. , I. ’ye devrine ilişkin olup, davacı üçüncü kişi şirket H.E.B.V. ile T. H.C.n ve H. C. , INC’nin aynı şirketler olduğunu kanıtlamamaktadır.Mahkemece yapılacak iş, dava konusu markaların adlarına tescil edildiği T.H. C.ve H.C., I.ile davacı üçüncü kişi H.E. B.V.’nin aynı şirketler olup olmadığı, davacı üçüncü kişi şirketin unvan değişikliği, birleşme vs. bir işlem yapıp yapmadığı hususundaki bilgi ve belgelerin davacı üçüncü kişi şirketten sorularak, bildirdikleri delilleri toplayıp, dosyadaki mevcut delillerle birlikte değerlendirmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın ve özellikle aktif dava ehliyet yönü halledilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı alacaklının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 29.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.