Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5243 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 1127 - Esas Yıl 2007
Mahkemesi : Muğla 1. Asliye Hukuk (İş ) MahkemesiTarih : 22.12.2006No : 427-709 Davacı, 30.10.1993 tarihinden itibaren SSK.'ya tabi hizmetleri dışında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlerle davalı kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı 30.10.1993 tarihinden dava tarihine kadar SSK'na tabi sigortalı olduğu süre dışında 2926 sayılı Yasaya tabi tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitini istemiştir Mahkemece davacının 1.11.1993-30.6.1998,6.3.2001-8.3.2002 ve 1.7.2002-31.5.2006 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmiştir. Gerçekten Tarım Bağ-Kur sigortası kapsamında kesintisiz tarımsal faaliyetin bulunduğunun anlaşıldığı hallerde, 506 veya 1479 sayılı Yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmalarının 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı tümden sona erdirmeyeceği, 2926 sayılı Yasa’nın 36. ve 10. maddesindeki şartlarında gerçekleşmesi halinde 506 veya 1479 sayılı Yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmalar dışında kalan süreler bakımından tarım Bağ-kur sigortalısı olunduğunun kabulünün gerekeceği, 506 veya 1479 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmaların uzun süreli olduğu hallerde ise, tarımsal faaliyetin kesintiye uğradığının ve SSK’lı veya esnaf Bağ-Kur'lu çalışmanın sona ermesinden sonra, 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığın yeniden başlatılabilmesi için, doğrudan prim yatırılması veya aynı yasanın 36. maddesine göre ürün bedelinden tevkifat yapılması yoluyla yeniden kayıt ve tescil yolundaki iradenin ortaya konulması gerektiği Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir. Yapılan incelemede davacının 01.10.1988-11.10.1992 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa'ya, 12.02.1992-30.10.1993 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa'ya, 01.07.1998-05.03.2001, 09.03.2002-30.06.2002 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa'ya tabi sigortalı olduğu, 01.06.2006 tarihinde 2926 sayılı Yasa'ya tabi sigortalı olarak tescil edildiği, 1.7.1998 -5.3.2001 tarihleri arasındaki 506 sayılı Yasa'ya tabi sigortalılığının aralıksız uzun süreli blok çalışma niteliğinde bulunduğu, Ziraat Odası kaydının 1.11.1991 tarihinden itibaren devam ettiği, Tarım Kredi Kooperatifi kaydının olmadığı, üzerine kayıtlı zirai arazisinin bulunmadığı, herhangi bir prim kesintinin bulunmadığı görülmektedir. Mahkemece 1.11.1993-1.7.1998 tarihleri arasındaki dönem yönünden verilen tespit kararı yerinde ise de; davacının 1.7.1998-5.3.2001 tarihleri arasındaki blok çalışmasının sona erdiği 5.3.2001 tarihinden sonra prim kesintisi veya ödemesi bulunmadığı halde 6.3.2001-1.6.2006 tarihleri arasındaki dönemi kapsar şekilde tespit kararı verilmiş olması isabetsiz olmuştur. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.