Mahkemesi : Ankara 3. İş MahkemesiTarih : 7.12.2005No : 1568-1305 Davacı murisinin iş kazası ölümü sonucu ölüm geliri bağlanması gerektiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Davalı SSK Başkanlığı vekili tarafından temyiz isteminden vazgeçme ile ilgili davalı Kurumdan usulüne uygun şekilde olur alınmadığından temyiz istemi geçerli kabul edilmekle dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı kurumun tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.2- Dava sigortalı İ. U.'nun iş kazası sonucu ölmesi nedeniyle annesi olan davacıya ölüm geliri bağlanması istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiştir. Yapılan incelemede sigortalının 6.4.1996 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu öldüğü, davacının 1.2.2001 tarihinde tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, davalı kurumca sigortalının babası Ş. U.'nun SSK'dan emekli aylığı aldığı ve davacı eşinin geçimini sağladığı gerekçesiyle 17.5.2002 tarihili yazı ile istemin reddine karar verildiği, sigortalının eşi ve kızına ölüm tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlandığı anlaşılmaktadır. Sigortalının ölüm tarihinde ve davacının isteminin davalı Kurumca reddedildiği tarihte yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa'nın 24. maddesinde " geçimi sigortalı tarafından sağlandığı belgelenen " ibareleri 29.7.2003 tarihli 4958 sayılı Yasa'nın 35. maddesi ile değiştirilerek " sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmayan veya 2022 sayılı yasaya göre bağlanan aylık hariç olmak üzere bunlardan her ne ad altında olursa olsun gelir veya aylık almayan " ibareleri getirilmiştir. Bu tür yasaların yürürlüğe girmeleri ile birlikte derhal tesirini husule getireceği tartışmasızdır. Bu gibi durumlarda kanunların geriye yürümesi değil ani etkisi söz konusudur. Somut olayda davacı annenin hergangi bir sosyal güvenlik kurumuna tabi bir işte çalışmadığı ve bunlardan gelir ve aylık almadığı dosyadaki belgelerden anlaşılmakla sigortalının hak sahibi eşine ve kızına bağlanan gelirlerin toplamı, sigortalının yıllık kazancının % 70 'inden aşağı olması halinde 4858 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 6.8.2003 tarihinden itibaren ölüm aylığına hak kazandığının kabulü gerekir.Yapılacak iş; sigortalının eş ve kızına bağlanan gelirin sigortalının yıllık kazancının % 70 'inden aşağı olup olmadığını araştırıp çıkacak sonuca göre davacı ana hakkındada bir karar vermektir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin istemin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 22.5.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.