Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5074 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 3987 - Esas Yıl 2006





Mahkemesi : Sakarya İş MahkemesiTarih : 4.10.1005No : 133-439 Davacı kurum tarafından yapılan ölçümleme ve buna dayalı resen ek prim tahakkukuna ilişkin 31.10.2002 tarih ve 2002/15 sayılı itiraz komusyonu kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme bozma üzerine ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davacı şirketin ihaleye dayanan sözleşme ile yapımını üstlendiği “ üst yapı malzemesi nakli” işyerinden müfettiş incelemesi sonucu işin yürütümü için gerekli olan işçiliğin noksan bildirildiğinin tesbit edilmesi üzerine Kurumca tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammının iptali ile borçlu olmadığının tesbitine ilişkindir.Mahkemece, ilamda belirtildiği gibi davanın kabulüne karar verilmiş ise de hükme esas alınan bilirkişi raporu yetersiz olduğundan varılan bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.Sözü edilen bilirkişi raporunun malzeme nakli işinin yükleme ve boşaltma kısmının damperli kamyonla otomatik yapıldığı ve bu durumda işin 1 işçi ile yürütülebileceği gibi soyut gerekçelere dayandığı anlaşılmaktadır.Oysa, teknik konularda bir hususun hesapla kesin veya kesinliğe yaklaşık şekilde tesbitinin mümkün olduğu hallerde işverenin araçları otomatik olarak yükleyip boşalttığı ve işin 1 işçi ile yürütülebileceğinden söz edilerek somut bir esasa dayanmayan soyut gerekçelerle saptama yapılamaz. Başka bir anlatımla gerçeğe yaklaşma ya da gerçeği bulma olanağı varken varsayımlara dayanılması mümkün değildir. Ayrıca belirtmek gerekir ki teknolojik gelişmelerde dikkate alınarak her yıl yenilenen Bayındırlık ve İskan Bakanlığı birim fiyat analizlerinin ihaleli işlerde bağlayıcılığı soyut gerekçelerle bertaraf edilemez. Açıklanan nedenlerle konusunda uzman olmayan hesap uzmanı bilirkişi raporunun teknik usullere aykırı olduğu ve dolayısıyla yetersiz raporla doğru sonuca varılamayacağı açıktır.Mahkemece yapılacak iş, dosyanın aralarında inşaat mühendisi, işgüvenliği uzmanı ve hukukçunun bulunduğu bilirkişi heyetine tevdi edilerek Bayındırlık ve İskan Bakanlığı birim fiyat analizlerinden yararlanılarak ve konuya ilişkin SSK. genelgelerine ekli listelerde dava konusu uyuşmazlığa ait işçilik oranı gözönünde tutulmak suretiyle matematiksel olarak işçilik oranını belirlemek, bu orana tekabül eden işçilik payı toplamı, toplam hakediş tutarına bölünmek suretiyle belirlenecek işçilik nisbetine göre hesap yaptırılarak noksan işçilik bulunup bulunmadığını tesbit edip sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.05.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.