Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5001 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 6662 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: Gaziantep 1. İş MahkemesiTARİHİ: 16/03/2006NUMARASI: 561-274Davacı, davalı işveren nezdinde 05.01.2003-14.06.2004 tarihler arası çalıştığının tespiti ile işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalılardan kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Dava, davacının 5.1.2003-14.6.2004 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak geçen ve Kuruma kayıt ve tescil edilmeyen çalışmaların tesbiti istemine ilişkindir.Mahkemece, istek tanık sözlerine dayanılarak kısmen hüküm altına alınmış ise de bu sonuç eksik incelemeye dayalı olduğundan usul ve yasaya uyğun değildir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10.maddesinde bu tür hizmet tesbiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunlara destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür.Oysa mahkemece, ifadeleri hükme dayanak alınan tanıkların ise davacıyla birlikte çalışan ve kayıtlara geçmiş kişiler olmadığı gibi, aynı çevrede benzer işi yapan başka işverenlerin çalıştırdığı ve bordrolara geçmiş kimselerde değildir. Bu bakımdan tanık sözleri çalışma olgusu yönünden somut olgulara dayanmamakta soyut düzeyde kalmaktadır. Giderek, tanık sözlerinin inandırıcı güç ve nitelikte olduğu da söylenemez.Gerçekten, davalıya ait halı üretim işyerinden kuruma verilen 2003 yılına ait dönem bordroları Kurum tarafından cilt yapılmak için gönderildiğinden ,2004 yılı içinde işyerinden bordro verilmediğinden mahkemeye gönderilemediği Kurum yazısından anlaşılmaktadır.Yapılacak iş; davanın nitelikçe kamu düzenine ilişkin olduğu gözönünde tutularak 2003 yılı dönem bordroları kurumdan yeniden istenilerek, davacı ile birlikte çalışan bordro tanıklarını tesbit edip dinlemek ve işverenin bordrolarında kayıtlı bordo tanıkları olmadığı takdirde ise 2003 ve 2004 yılı istemleri yönünden benzer işi yapan komşu işverenlerin kayıtlarına geçmiş kişiler tesbit edilerek anılan kişilerin tanık olarak bilgilerine başvurmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.