Mahkemesi : Kadıköy 2. İcra MahkemesiTarihi : 1.2.2005No : 1911-49Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1- Davacı alacaklı İ. Bankası, borçlu B. A.Ş hakkında yapılan icra takibi sırasında haciz ihbarnamesi tebliğ edilen dava dışı H. Ltd. Şti.'nin, borçlunun bu şirketteki alacaklarını danışıklı olarak R. A.Ş'ye devrettiğini ileri sürerek bu alacakların takip borçlusu şirkete ait olduğunu tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, olayda İİK.'na 89 maddesine açılmış tazminat davası bulunmadığını, davanın tasarruf iptali davası niteliğinde olduğunu ve yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece açılan dava tasarruf iptal davası olarak nitelendirilmiş ise de bu nitelendirme doğru değildir. Tasarruf iptal davası borçlunun alacaklılardan mal kaçırmak için yaptığı tasarrufları, alacaklının alacağı ile sınırlı olarak hükümsüzleştirmeye yönelik bir davadır. Böyle bir davadan söz edebilmek için borçlu yanca alacaklıdan mal kaçırmak için bir tasarruf işlemi yapılmış olması gerekir. Oysa kendisine haciz ihbarnamesi tebliğ edilen borçlunun borçlusu H. A.Ş tarafından temlikname uyarınca yapılmış bir ödeme söz konusu olup alacaklı olan takip borçlusundan mal kaçırmak amacıyla yaptığı bir tasarrufun varlığından dolayısıyla tasarruf iptal davasından söz etmek mümkün değildir.Dava hukuki nitelikçe, İİK.'nun 89/ı maddesine dayalı İİK 'nun 99. maddesi uyarınca alacaklı yanca 3. kişinin istihkak iddiasının kaldırılması istemiyle açılan istihkak davasıdır.Borçlunun, üçüncü kişi elinde bulunan malı, İİK.’nun 89. maddesi uyarınca haczedilirse, üçüncü kişiye, birinci haciz ihbarnamesi gönderilerek, elindeki malı icra müdürlüğüne teslim etmesi istenilir. Üçüncü kişi, malın borçluya ait olmadığı kanısında ise, iddiasını yedi gün içinde İcra Müdürlüğü'ne bildirir (İİK. md. 89/2). Üçüncü kişinin bu bildirimi, istihkak iddiası niteliğindedir. Ancak somut olayda, temlik alacaklısı davalı 3. kişi R. E.O. ve E.S. A.Ş.'ne İİK.'nın 89. maddesi uyarınca tebliğ edilmiş haciz ihbarnamesi bulunmadığı gibi, anılan 3. kişinin usulüne uygun itirazı da bulunmadığından davanın dava koşulu yokluğu nedeniyle reddi yerine yazılı gerekçeyle reddi doğru değildir.2- Borçlu vekili 1.2.2006 tarihli cevap dilekçesinde müvekkili şirketin iflasına karar verilmesi için 10.11.2005 tarihinde Kadıköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/778 sayılı dosyasıyla dava açıldığını bildirmiştir. Borçlu şirket hakkında iflâs kararı verilir ve karar kesinleşirse davada taraf olma ehliyetini yitirir, yerine iflâs masası geçer. Bu nedenle, adı geçen dava sonucu araştırılarak davalı borçlu şirket hakkında verilmiş ve kesinleşmiş iflâs kararı varsa, iflâs idaresine dava dilekçesi ve davetiye tebliğ edilmesi, İİK.'nun 193 ve 194. maddelerinin gözönünde tutulması gerekirken bu usulî zorunluluk gözardı edilerek sonuca gidilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Mahkemece bu hukuki ve fiili olgular dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirir. O halde, davacı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ: Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 22.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.