MAHKEMESİ : Samsun 1. İş MahkemesiTARİHİ : 28/12/2007NUMARASI : 2005/1133-2007/1242Davacı,davalılardan işverene ait işyerinde 20.12.1998-31.12.2004 tarihleri arasında çalıştığının tesbitiyle,işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davacı ile davalılardan Kurum ve M.E.B. Vekillerince tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre temyiz eden tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine 2-Dava, davacının davalılara ait işyerinde 20.12.1998-31.12.2004 tarihleri arasında geçen ve Kurum’a bildirilmeyen çalışmalarının tespitiyle işçilik alacaklarının davalı işverenlerden tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, davalı Ç. Kırtasiye Ltd Şti hakkındaki davanın reddine, davalılar D. Oto İnşaat Turizm Nakliye Güvenlik Temizlik Yemek Hizmetleri Hay Tic. Paz Ltd Şti ile G. İnşaat Hafriyat Temizlik Ltd Şti hakkındaki davanın husumetten reddine, davalı Milli Eğitim Bakanlığı hakkında davanın kabulü ile davacının 20.12.1998-31.12.2004 tarihleri arasında bu işyerinde çalıştığının tespitiyle işçilik alacaklarının davalı M.E.B. ndan tahsiline karar verilmiştir.Somut olayda hizmet tespiti ve işçilik alacakları konusunda işverenlerin sorumluluklarının belirlenebilmesi için aralarındaki hukuki ilişkinin saptanması gerekir. İş Yasası'nın 2. ve 506 sayılı Yasa'nın 87. maddelerindeki açıklamalar ışığında aracıdan(taşaron) sözedebilmek için öncelikle üst işveren ve bunun tarafından ortaya konan bir iş olmalı ve görülmekte olan bu işin bölüm ve eklentilerinden bir iş alt işveren devredilmelidir. Buna karşın bir işin bütünüyle bir işverene devri durumunda veya anahtar teslimi denilen biçimde işin verilmesi durumunda artık üst-alt işveren ilişkisi söz konusu olamaz. Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin doğabilmesinin ilk koşulu; işyerinde işçi çalıştıran bir asıl işverenin, bulunması, diğer unsur işin asıl işverene ait işyerinde görülüyor olmasıdır.Alt işverenin başlangıçta bir işyerinin olması şart değildir. Alt işveren, işveren sıfatını ilk defa asıl işverenden aldığı iş ve bu işin görüldüğü işyeri nedeniyle kazanmış da olabilir.Günümüzde bir kısım hizmetlerin yerine getirilmesi için ihale veya pazarlık yöntemi ile iş ilişkileri kurulmakta ve hizmet dönemlerine göre iş devam ederken alt işverenler değişebilmektedir:Alt işverenlerin değişmesi en yaygın biçimde, süresi sona eren alt işverenin işyerinden ayrılması ve işçilerin yeni alt işveren nezdinde çalışmaya devam etmeleri şeklinde gerçekleşmektedir. Bu eylemli durumunun işyeri devri niteliğinde olup olmadığının tespiti ile hukuki sonuçlarının belirlenmesi önemlidir. Beklenen süreç, süresi sona eren alt işverenin işyerinden ayrılması anında işçilerini de beraberinde başka işyerlerine götürme şeklinde gerçekleşmesidir. Bunun tersine alt işveren işçilerinin, alt işverenin işyerinden ayrılmasına rağmen yeni alt işveren yanında aynı şekilde çalışmayı sürdürmeleri, alt işverenler arasında 4857 sayılı İş Kanununun 6. maddesi anlamında bir işyeri devrinin bulunduğunun kabulünü gerektirir. Devralan işverenin devam eden hizmet akitlerini devraldığı 4857 sayılı İş Kanununun 6. maddesinde açıklanmıştır.1475 sayılı yasanın 14/2. maddesi hükmü, 4857 sayılı İş Kanununun 6. maddesinde belirtilen işyeri devrini de içine alan daha geniş bir düzenleme olarak değerlendirilebilir. Gerçekten maddede, işyerlerini devir veya intikalinden söz edildikten sonra “…yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli…” denilmek suretiyle uygulama alanı 4857 sayılı İş Kanununun 6. maddesine göre daha geniş biçimde çizilmiştir İşçinin asıl işverenden alınan iş kapsamında ve değişen alt işverenlere ait işyerinde ara vermeden çalışması halinde işyeri devri kurallarına göre çözüme gidilmesi yerinde olur. Bu durumda değişen alt işverenler, işçinin iş sözleşmesini ve doğmuş bulunan işçilik haklarını devralmış sayılır. İş sözleşmesinin tarafı olan işçi ya da alt işveren tarafından bir fesih bildirimi yapılmadığı sürece iş sözleşmeleri değişen alt işverenle devam edeceğinden, işyerinde çalışması devam eden işçinin feshe bağlı haklar olan ihbar ve kıdem tazminatı ile izin ücreti talep koşulları gerçekleşmiş sayılmaz. Buna karşın iş sözleşmesinin feshi yönünde bir irade açıklamasının kanıtlanması durumunda iş sözleşmesi bildirimin karşı tarafa ulaşması ile sona ereceğinden, işçinin daha sonraki çalışmaları yeni bir iş sözleşmesi niteliğindedir. Bu ihtimalde feshe bağlı hakların talep koşulları gerçekleşeceğinden, feshin niteliğine göre hak kazanma durumunun incelenmesi gerekir. MEB.işyerindeki işin bir bölümünü(yardımcı işi)şirketlere verdiğinden asıl işveren durumundadır.İş Kanununun değişik 14.maddesinin 3.bendi uyarınca işyerinin devri veya herhangi bir suretle el değiştirmesi halinde islemiş kıdem tazminatından her iki işveren de sorumludur.Ancak işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesinde sınırlıdır.Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 20.12.1998 tarihinden iş akdinin feshedildiği 31.12.2004 tarihine kadar davalı M.E.B.'na bağlı Samsun Merkez A. İ. H. Lisesi ile İ.H. Lisesinde temizlik işçisi olarak çalıştığı, temizlik işinin önce Okul Aile Birliği tarafından yaptırıldığı 6.4.2000-28.2.2003 tarihleri arasında ihale ile davalı Görüş Ltd.Şirketine,11.3.2003-31.12.2004 tarihleri arasında davalı D. Ltd.Şti şirketine verildiği 31.12.2004 tarihinde işçi azaltımına gidilerek iş aktinin feshedildiği,ihale bitim tarihleri ile yeni ihale arasında ara olduğu halde davacının işyerinde çalışmaya devam ettiği anlaşılmaktadır.Davacı 20.12.1998-6.4.2000 tarihleri arasında okulda Okul Aile Birliği tarafından çalıştırıldığından ve Okul Aile Birliğinin tüzel kişiliği bulunmadığından bu dönemle ilgili olarak Birliği temsilen M.E.B.'na husumet yöneltilmesi ayrıca 6.4.2000 tarihinden itibarende iş M.E. B.'na bağlı Samsun Merkez A.İ. H. Lisesi ve İ.H. Lisesi Müdürlüğünce ihale ile şirketlere verildiğinden 6.4.2000 tarihinden sonraki dönem yönünden asıl işveren olarak M. E.B.'na husumet yöneltilmesi doğrudur.M.E.B.asıl işveren olarak davacının hizmetlerine ilişkin prim borcundan Sosyal Güvenlik Kurumu'na karşı,davacının işçilik alacaklarının tamamındanda davacıya karşı sorumludur.Davalı G. Ltd.Şirketi işyerini Okul Aile Birliğinden devralan işveren olarak davacının 20.12.1998-28.2.2003 tarihleri arasındaki çalışma döneminden 28.2.2003 tarihindeki ücret seviyesi üzerinden hesaplanacak yıllık izin ve kıdem tazminatı alacağı ile sınırlı olmak üzere asıl işveren M.E.B. Ve son devralan işveren D. Ltd.Şirketi ile müştereken ve müteselsilen,davalı, D. Ltd.Şirketi ise en son devir alan ve iş akdini fesheden işveren olarak ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin alacağının tümünden asıl işveren M.E.B. ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.Yapılacak iş;davacının 20.12.1998-31.12.2004 tarihleri arasında her yılın Ağustos ayı dışında davacının bu işyerinde kesintisiz olarak çalıştığının kabulüyle davalı her iki şirketin işyerini ihale ile çalıştırdığı süreler belirlenerek bu süreler içinde Kurum'a eksik bildirim var ise eksik bildirilen sürelerde davacının bu şirketlerde,ihale süresi dışında kalan ve bildirilmeyen sürelerde ise davacının M.E.B.'na ait işyerinde çalıştığının tespitine karar vermek,davacının işçilik alacaklarını yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda yeniden hesaplattırılarak çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 2.4.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.