MAHKEMESİ: Giresun 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ: 22/01/2009NUMARASI: 2008/287-2009/30Davacı, SSK.'lı süreler hariç 1988 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, davacının zorunlu 506 sayılı Yasa'ya tabi çalışması ile çakışan süreler dışında 01.04.1988-02.04.2007 (dava) tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine ilişkindir.Mahkemece,506 sayılı Yasa'ya tabi çalışmalar dışlanmak suretiyle davacının 01.04.1988-02.04.2007 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine ilişkin karar Dairemizce bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyulmak suretiyle 01.04.1988-09.08.1988 tarihleri arasındaki dönem yönünden niza olmadığından karar verilmesine yer olmadığına,nizalı 09.08.1988-02.04.2007 tarihleri arasında döneme ilişkin istem ispat edilemediğinden reddine karar verilmiştir.Dairemizce; 506 sayılı Yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmaların 2926 Yasa kapsamındaki sigortalılığı tümden sona erdirmeyeceği, 2926 sayılı Yasa’nın 36. ve 10. maddesindeki şartlarında gerçekleşmesi halinde 506 sayılı Yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmalar dışında kalan süreler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun kabulünün gerekeceği, ancak tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılabilmesi için tarımsal faaliyetin devam ettiğinin ispatı gerekeceği, somut olayda davacının 1.4.1988 tarihi itibariyle re'sen tescil edildiği, 1988 yılında 103, 1991 yılında 62, 1996 yılında 90, 1997 yılında 288, 1999 yılında 40, 2000 yılında 106, 2006 yılında 97 gün 506 sayılı Yasa'ya tabi sigortalı olarak çalıştığı, davalı kurumca ilk defa 506 sayılı Yasa'ya tabi olarak çalışmaya başladığı tarihten 1 gün önce 9.8.1988 tarihinde sigortalılığın terkin edildiği, zirai taşınmazının bulunmadığı, ziraat odasına kaydının 15.08.2001 tarihinde başladığı, 1988-2007 yılları arasında tarımsal kredi kullanmadığı ve tarım kredi kooperatifine ortak olmadığı her ne kadar zabıta araştırmasında davacının babasından kalma arazide kardeşiyle ortak olarak tarımsal faaliyette bulunduğu, faaliyetin devamlı ve sürekli olduğu belirtilmiş ise de babasının tarlasının olup olmadığı, sattığı ürün bedelinden prim kesintisi yapılıp yapılmadığı konusunda araştırma yapılmadan sonuca gidildiği, ihtilaf konusu olan dönemde davacının zilyetliğinde babasından kalma zirai taşınmaz bulunup bulunmadığı, davacının sattığı ürün bedelinden prim kesintisi yapılıp yapılmadığı araştırılarak 9.8.1988-2.4.2007 tarihleri arasında tarımsal faaliyetinin devam edip etmediği, belirlenerek çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerekçesiyle karar bozulmuş mahkemece davacı ve babası adına tapuda kayıtlı arazi bulunup bulunmadığı, fiskobirliğe ürün satıp satmadığı, zirai arazi emlak vergi mükellefi olup olmadığı, köy defterinede zirai arazi kaydı olup olmadığı araştırılarak eksik inceleme ile sonuca gidilmiştir. 09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verme yükümlülüğü doğar.Yapılacak iş; davacıyı isticvap etmek, çekişmeli dönemde görev yapan köy muhtarı ve azalarının isimlerini tesbit ederek beyanlarına başvurmak, zabıta araştırması ve tanık beyanlarında soyut düzeyde kalan ve sözü edilen tarım faaliyetine konu hangi tarlaları ekip biçtiği , bu tarlaların kendisine ait olup olmadığı , kira veya aile efradına ait olup olmadığı, zabıta araştırmasında belirtilen büyük baş hayvanlarının edinme tarihlerini etraflıca sormak,Köy Beyan Defterinde 2002 yılında beyan edilen zirai arazilerin ve şekilde ve hangi tarihte edinildiğini araştırmak çıkacak sonuca göre nizalı dönemde tarımsal faaliyetinin devam ettiğinin anlaşılması halinde kısa süreli SSK lı çalışmalarının Tarım Bağ-kur statüsünü ortadan kaldırmayacağı da düşünülerek sonuca gitmekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 02.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.